17. Hukuk Dairesi 2016/9176 E. , 2019/6542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen ... başvuru, ... sayılı kararı ile başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı ... AŞ vekilinin 11.09.2015-2015/İ.1291 itirazı neticesinde İtiraz Hakem Heyetinin 25.03.2016 T.K-2016/İHK-596 kararı ile itirazın da kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dilekçesinde; muris ... ’ın 02.09.2010 tarihinde hayat sigorta poliçesi düzenlendiği tarihte prostat kanseri olduğunu, tedavi gördüğü 2014 yılında rectum kanseri teşhisi konduğu ve bundan vefat ettiği, ölüm belgesinde karaciğer metastazının prostat kanseri sonucu oluşmadığı rektum kanseri sonucu oluştuğu, illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile hayat sigortası teminatı olan 105.992,00 TL"nin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dain müretin hakkının dava dışı bankada olduğu, öncelikle husumet itirazlarının kabulüne, sigortalı başvuru formunda kanser hastası olduğunu bildirmediği, söz konusu hastalığın teminat kapsamında olduğunun açık olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu beyan, ederek başvurunun reddini talep etmiştir.
Hakem heyetince toplanan delillere göre başvurucunun talebinin kabulüne karar verilmiş, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından Uyuşmazlık Hakem heyetine itiraz edilmiş, itirazın kabul edilmesi sebebi ile hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup hakem heyeti tarafından yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda davacılar hayat sigortası yaptıran murislerinin sigorta poliçesi yaptırmadan önce prostat kanseri olduğu ancak ölüm sebebinin rectum kanseri olduğu, prostat kanseri ile ölüm sebebi arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile hayat sigortası teminat bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı vekili ise sigortalı müteveffa ...’ın sigorta akdinin kurulması aşamasında bilinen hastalıklarını gizlediği, beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı olduğu kanaatine varıldığı, bu sebeple Hayat Sigortaları Genel Şartları C.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereğince sigortacı açısından sözleşmenin hükümsüz olduğu, davalı sigortanın tazminat ödeme mükellefiyeti bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hakem heyeti dosyasından uzmanlığı belli olmayan doktor bilirkişiye aldırılan raporda; hastanın vefatına neden olan karaciğer metastasının rectum kanserine bağlı olduğu, prostat kanserinin söz konusu metastası yapmayacağının kesin olduğu, hastanın rectum kanseri tanısının ise, poliçe düzenleme tarihinden sonra konulduğu ve bu kanserin önceden bilinmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile ölüme neden olan hastalık ile poliçe düzenleme öncesi var olduğu bilinen prostat kanser hastalığı arasında illiyet bağı bulunmadığı bildirilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez.
Bu durumda, dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"na gönderilerek, dosya kapsamındaki tedavi belgeleri değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın ölüm nedeninin poliçe öncesinde var olduğu anlaşılan prostat kanseri hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin olarak tespiti yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.