Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17558 Esas 2018/13538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17558
Karar No: 2018/13538
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17558 Esas 2018/13538 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, miras bırakanın kendisine ait olan taşınmazı muvazaalı bir şekilde davalı adına kaydettirdiğini iddia ederek tapu kaydının iptalini ve miras payına göre tescilini talep etti. Mahkeme, davacının iddiasını kanıtlayamadığı ve mirasçılar arasında inançlı temlik ve nam-ı müstear davalarının yazılı delille ispatlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacının temyiz itirazları ise reddedildi. Ancak davacının payına isabet eden değerin belirlenmesi gerektiği belirtildi ve bu değer üzerinden avukatlık ücreti belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri ise; TMK madde 2, 6100 sayılı HMK geçici 3. madde ve 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi olarak belirtildi.
1. Hukuk Dairesi         2015/17558 E.  ,  2018/13538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 96 parsel sayılı taşınmazın (1) nolu bağımsız bölümünün miras bırakanları babası ... tarafından ..."tan satın alındığını, ancak tapuda miras bırakanın oğlu olan davalı adına tescil ettirildiğini, satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte davalının heniz 12 yaşında olduğunu ve taşınmazı satın alacak mali güce sahip olmadığını, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, miras bırakan adına kayıtlı bir taşınmazın satışının yapılmadığını, davalının taşınmazı üçüncü şahıstan satın aldığını, muvazaanın şartlarının oluşmadığını, satışın üzerinden yaklaşık otuz yıl geçtikten sonra dava açılmasının TMK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, inançlı temlik ve nam-ı müstear davalarının yazılı delil ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafça yazılı bir delil veya delil başlangıcı ibraz edilemediği, taşınmaz satışının miras bırakan tarafından yapılmadığı ve muvazaanın şartları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacının iddiasını kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine;
    Davacının sair temyiz itirazına gelince;
    Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden, davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda taşınmazın tümünün değeri 450.000,00 TL, davacının payına isabet eden değer ise 168.750,00 TL’dir. Bu durumda davalı lehine davacının payına isabet eden 168.750,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 5. bendinde yer alan ‘’31.400 TL‘’ rakamın yerinden çıkarılmasına, yerine ‘’-15.525,00-TL’’ yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü, ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.