3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17022 Karar No: 2019/22420 Karar Tarihi: 05.12.2019
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/17022 Esas 2019/22420 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Uşak Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmişti. Sanığın kasten yaralama suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmişti. Ancak Adli Tıp Kurumu ve Uşak Devlet Hastanesi tarafından verilen raporlar arasında çelişki vardı. Bu nedenle mağdurun tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporları Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesine sevk edilerek, yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmanın niteliği belirtilen bir rapor alınması ve mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca savunma hakkının kısıtlandığı ve hükümde yanlış ibareler kullanıldığı gerekçeleriyle kararın bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kararda geçen kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi, TCK'nin 87/1-son maddesi, TCK'nin 29. Maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/17022 E. , 2019/22420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, Adli Tıp Kurumu Uşak Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 21.01.2016 tarihli raporda, “yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden ilk bakışta dikkat çektiğine göre, söz konusu yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğu” belirtildiği halde, Uşak Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan 27.01.2016 tarihli raporda söz konusu yaralanmanın “yüzde sabit iz niteliğinde olmadığı”nın belirtilmesi nedeniyle raporlar arasında çelikiye yol açıldığı anlaşılmakla, mağdurun, tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesine sevki sağlanarak, yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmanın niteliğine ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde rapor aldırılarak mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarihli ve 2015/1167 Esas- 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi hükmü gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Kabule göre de; 3) Gerekçeli kararın dördüncü hüküm fıkrasında TCK"nin 29. Maddesinin uygulanması sırasında "1/4 oranında indirilerek" yerine "1/4 oranında artırılarak" ibaresinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.