23. Hukuk Dairesi 2016/1242 E. , 2016/5434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ....’nin ortak girişim şeklinde bir adi ortaklık oluşturduklarını, bu ortak girişim ile davacı arasında taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme gereği müvekkilinin yaptığı işler neticesinde adi ortaklıktan kaynaklı alacaklarına karşılık olarak değişik vade tarihli çekler verildiğini, çek bedellerinin ödenmediğini, davacı, davalı şirket, dava dışı ortak girişim ve ... şirketi hakkında Ankara 17. İcra Müdürlüğünde iflas yolu ile takipte bulunduğunu, davalı tarafından takibe karşı yetki ve imzaya itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, takip konusu çeklerin müvekkili firma ile dava dışı ...."ni temsilen yetkisi olmayan bir şahıs tarafından keşide edildiğini, çek keşidecisi ....in ortaklığı temsile yetkili bir şahıs olmadığını kaldı ki yetkili kabul edilmesi halinde dahi çeklerin kambiyo senedi vasfı taşımadığını, ayrıca mezkur işlerin yapımından kaynaklı tespit davasının derdest olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı ile adi ortaklığı oluşturan iki şirket adına yapılan sözleşmeyi ... imzaladığı ve bu sözleşme içeriğinin taraflar arasında niza konusu yapılmadığı, dosyaya sunulan ticaret sicili kayıtlarında ..."in adi ortaklığı oluşturan şirketlerden biri olan ... İnşaat"ın müdürü olduğu, dolayısıyla adi ortaklıkta idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için bu konuda ayrı ve özel bir yetkiye sahip kılınmasının gerekmediği, göre adi ortaklık sözleşmesinde ..."in temsilci olarak yer almamasının davacıya karşı ileri sürülemeyeceği ve verilen kesin süre içeresinde 145.262,75 TL depo bedelinin yatırılmaması karşısında davanın kabulüne... Şti."nin iflasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, İİK"nın 167. maddesine dayalı takipli iflas istemine ilişkindir.
İİK"nın 158. maddesi, “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde 166"ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.” hükmünü, 166. maddesi, “ Daire ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve ...Gazetesinde ilan eder.” hükmünü içermektedir. mahkemece İİK’nın 166/2. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen ilanlar yapılmadan, davalı şirketin iflasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2- İcra ve İflas Kanunu"nun 160. maddesine göre iflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplanmasına kadar olan masraflardan sorumlu olup, mahkemece bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesi istenmelidir. Davacıya iflas avansı yatırtılmadan iflas kararı verilemeyeceğinden, İflas avansının yatırılması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.