Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2552
Karar No: 2020/635
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2552 Esas 2020/635 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2552 E.  ,  2020/635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 01.02.2018 tarih ve 2015/521-2018/88 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin temlik alan davacı TMSF vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 2002-2003-2004 yıllarına ait denetçi raporlarına göre, şirketin yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların usulsüz işlemleri sebebi ile şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek şimdilik 10.000.- TL"nin faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; davacı şirkete TMSF tarafından el konulması sırasında eski yöneticiler ile TMSF tarafından atanan yöneticiler arasında fiili kasa sayım tutanağı, devir tutanağı gibi bir belge düzenlenmediği, kasa açığı bulunduğuna dair belirlemenin TMSF tarafından 27/10/2004 tarihli "Sayım Ve Mutabakat Tutanağı" ile yapıldığı, geriye dönük olarak kasa açığının hangi tarihte oluştuğunun ve zarar ile sorumlular arasındaki illiyet bağının kurulması gerektiği, kasa açığının el koyma anında mevcut olduğu hususunun tespit edilemediği, davalılar ile zarar arasında illiyet bağı kurulamadığından, kasa açığından davalıların sorumlu tutulamayacağı, ...2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin tedbir karar
    tarihinin 14/08/2003 olduğu, davacı şirkete ait kayıtlarına göre Berke Hidroelektrik Santral A.Ş"ye 09/10/2003 tarihinde 449.250,00 TL"nin nakden ödeme olarak kayıt yapılmış olduğu, bu bedel ile davacı şirketin Berke Hidroelektrik A.Ş"den alacaklı görüldüğü, zarara neden olduğu öne sürülen bu ödemenin kim tarafından yapıldığının bilinmediği, davacının bu alacağını söz konusu şirketten bir şekilde talep ettiğine ilişkin bir bilgi yada belge bulunmadığı, tedbir kararının ödeme tarihi olan 09/10/2003 tarihinden önce davalıların yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi oldukları şirkete tebliğ edildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Dava, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalılar aleyhine açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece, dava dışı Berke Hidroelektrik Santral A.Ş"ye 09/10/2003 tarihinde 449.250,00 TL"nin nakden ödendiği ve davacı şirketin Berke Hidroelektrik Santral A.Ş"den alacaklı olduğunun belirlendiği ancak davacının bu alacağını söz konusu şirketten talep ettiğine ya da bu alacağının idarî veya yasal yönden takibata aldığına ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı, davalıların ...2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01/08/2013 tarih 2003/391 ve 14/08/2003 tarih 2003/426 sayılı müteferrik tedbir kararlarını tebliğ almadıkları, bu nedenle yapılan ödemeden sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle bu talebin de reddine karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesinin incelenmesinde davacının dava dışı Berke Hidroelektrik Santral A.Ş"ye aktarılan 449.250,00 TL’nin ödenmemesi gereken bir meblağ olduğu ve şirketin bu ödeme nedeniyle zarara uğradığı iddiasında bulunmuştur. Dolayısıyla davacının anılan iddiası değerlendirilmeden, söz konusu ödemenin davacı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı tartışılmadan, sadece ihtiyati tedbir kararının tebliğ edilmesi hususuna değer verilerek karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi