Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/392 Esas 2019/1812 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/392
Karar No: 2019/1812
Karar Tarihi: 19.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/392 Esas 2019/1812 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bir senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilemediğini ve bir adi senet imzaladığını hatırlamadığını belirtmiştir. Davacı tarafça açılan itirazın iptali davası ise, adi senet nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, takip dayanağı senedin düzenlenme tarihi olmadığından raporların doğru olmadığı belirtilmiştir. Mahkemenin yapması gereken, ilgili yerlerinden davalıya ait imza asıllarının getirtilerek incelemesi yapılması ve imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilmesi yönünde rapor alınmasıdır. Kanun maddeleri ise açıklanmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2018/392 E.  ,  2019/1812 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu, senetteki imzanın davalı borçluya ait olduğunu, müvekkilinin yanında bonoyu imzaladığını, imzalarken okuma yazma bilmediğini beyan etmediğini belirterek itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalı borçlunun %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı duruşmada kendisine gösterilen senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilmediğini, davacının kuyumcu olup kendisi ile sürekli alışverişleri olduğundan dükkanına gittiği sırada bu senedin imzalatılmış olabileceğini, böyle bir senedi imzaladığını hatırlamadığını, bu senet karşılığında davacıdan herhangi bir para almadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde alınan raporda kesin kanaat bildirilmediği, bu kapsamda davacı tarafça açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, adi senet nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili icra takip dosyasına yaptığı itirazında takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirttiği gibi, 09.12.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı adi senet altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilemediğini ve bir adi senet imzaladığını hatırlamadığını bildirmiştir. Davalı tarafın takip konusu senetteki imzaya itirazı nedeniyle mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında takip dayanağı senedin düzenlenme tarihi olmadığından senedin ödeme tarihi olan 15.07.2013 tarihinden sonrasını içeren mukayese imzalı belgeler dikkate alınarak imza incelemesi yapılmıştır. Mukayese belgelerin tarihinin 15.07.2013 tarihinden sonra olması nedeniyle raporların hükme esas alınması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, belgedeki ödeme tarihi ve bu tarihten önceki tarihlere ait davalıya ait imza asıllarının ilgili yerlerden getirtilerek, usulüne uygun imza incelemesi yapılarak imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti yönünde rapor alınmasından ibarettir. O halde tüm deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.