10. Hukuk Dairesi 2016/6159 E. , 2019/4845 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile süresinde ödenmeyen aylıklarının faizi ile tahsili, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama ile hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece verilen 10.12.2012 tarihli karar, Dairemizin 20.01.2014 günlü ve 2013/3261 Esas, 2014/658 Karar Sayılı ilamı ile “Kurumun 17.06.2011 tarihinde toplu ödemede bulunduğu yaşlılık aylığı dönemi 01.06.1999-01.01.2007 arasındaki yaşlılık aylıkları olup, bu dönem esas alınarak her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten, ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faiz tutarı belirlenmesi” gereğine işaret edilerek, bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde, davacının 01.06.1999-01.01.2007 tarihleri arasındaki aylıklarına işleyen faiz alacağının belirlenmesi bakımından 17.06.2011 tarihli toptan ödeme tarihi esas alınarak, bu tarihe kadar faiz hesabını ayrıntılı ve dönemlerine göre faiz oranları dikkate alınarak belirleyen denetime elverişli bir hesap raporu aldırılması ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.