13. Hukuk Dairesi 2015/21314 E. , 2017/10565 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı şirket, davalı avukatın aleyhlerine düzenlenen vergi cezalarının iptali için Vergi Mahkemelerine 137 adet dava açıp bu davaları takip ettiğini, daha sonra vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, 66.420,00 TL üzerinden haksız takip başlattığını, halbuki davacının hesap vermediğini, kendisine ulaşılmadığını, bu sebeplerle ücrete hak kazanamadığını ileri sürerek, başlatılan takibe borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, işini gerekli özenle takip ettiğini, vergi mahkemesindeki davaları sonuçlandırdığı gibi bunlara ilişkin yargılama giderlerinin tahsili için takipler başlattığını ve tüm bu işleri sonlandırdığını, ancak, tarafına hiç bir ücret ödenmediğini, bu nedenle vekalet ücretinin tahsili için davaya konu ... 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5776 Esas sayılı dosyasında takibe geçtiğini ve halen aynı takip ile ilgili devam eden bir itirazın iptali davası da bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı avukatın masraflar mahsup edildikten sonra bakiye 102.497,18 TL vekalet ücreti alacağı olduğu tespit edilmekle davacının takibe konu borcun üzerinde borcu bulunduğundan menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davası ile, davalı vekilin ücret alacağı için başlattığı takibe karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalının, Vergi Mahkemelerinde görülen 137 adet davayı takip edip sonuçlandırdığı ve bu davaların yargılama giderlerinin tahsili için takipler başlattığı sabittir. Davacı, davalının işi gereği gibi yerine getirmediğini ispat edebilmiş değildir. Bu nedenle davalının ücrete hak kazandığı sabit ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkil mahkeme vekalet ücreti başlığı altında yapılan hesapta icra takibinin açıldığı tarihteki yürürlükte bulunan tarifeye göre hesap yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesinde avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hükmün verildiği tarihteki yürürlükte olan tarife esas alınır hükmü yer almaktadır. Mahkemece, anılı mahkeme hükmü değerlendirilmeksizin düzenlenen rapora itibar edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
2-Davalı avukatın, vekalet ücretinin tahsili için iş bu davaya konu ... 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5776 Esas sayılı dosyasında takibe geçtiği ve halen aynı takip ile ilgili devam eden bir de ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/90 E sas sayılı dava dosyasında görülen itirazın iptali davası olduğu sabittir. İtirazın iptali davasında da aynı konuya ilişkin bilirkişi raporu tesis edilmiş olup, yargılama giderleri için yapılan takipler noktasında vekalet ücreti hakedilmediği belirtilerek hesap yapılmıştır. İş bu menfi tespit dosyasında ise, hükme esas alınan raporda, her bir icra dosyası için ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmiştir. Bu noktada gerek menfi tespit davasında gerekse itirazın iptali davasında icra dosyasında talep olunan aynı vekalet alacağı için farklı hesaplar yapılmış olup, çelişki yaratılmıştır. Mahkemece, itirazın iptali dosyası da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.