Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17483
Karar No: 2018/13528
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17483 Esas 2018/13528 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davası görülen bu dava, mirasbırakanın miras muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. Davacı, mirasbırakanın taşınmazını bedelsiz ve muvazaalı bir şekilde devrettiğini ve tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalılar ise taşınmazı bedeli karşılığında satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkeme, muvazaanın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Miras muvazaası olarak tanımlanan muvazaa, mirasbırakanın gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı, gizli bağış sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle satış yapmasıdır. Bu tür uyuşmazlıkların doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Olayın özellikleri gibi birçok faktörün yanı sıra, gelenek ve göreneklerin dahi dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Bu tür davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği de belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu\"nun 706., Türk Borçlar Kanunu\"nun 237. ve Tapu Kanunu\"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunan gizli bağış sözleşmeler
1. Hukuk Dairesi         2015/17483 E.  ,  2018/13528 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ..."in maliki olduğu 1687 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payını davalı kızı ..."ye, 1/4 payını davalı oğlu ..."a, 1/4 payını davalı oğlu ..."ye satış suretiyle devrettiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, işlem tarihinde murisin taşınmazını satma ihtiyacının bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldıklarını, devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ... .’ın maliki olduğu 1687 ada 3 parsel sayılı taşınmazı, 1.eşinden olma oğlu ... ile 2.eşinden olma kızı ... ve oğlu ...’a her birine 1/4’er hisse olacak şekilde 07.02.2011 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakarak satış suretiyle devrettiği, murisin de çekişme konusu taşınmazda 1/4 hissesinin kaldığı, 1937 doğumlu mirasbırakanın 15.01.2014 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak 3. eşi davacı, ilk evliliğinden olma davalı oğlu ..., ikinci evliliğinden olma davalı kızı ... ve davalı oğlu ...’ın kaldığı anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. HMK 190. madde ve TMK 6. madde hükümleri gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
    Somut olayda, yukarıda değinilen ilkeler, olgular, tüm dosya içeriği ve özellikle davacı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın dava konusu edilen taşınmazda 1/4 payı kendi üzerinde bırakarak, kalan payı eşit paylarla davalı çocuklarına temlik ettiği, mirasbırakanın başka pek çok taşınmazlarının, ticari taksisi ve ticari taksi plakasının olduğu gözetildiğinde, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi