Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından yapılan ilamlı icra takibi dayanağı iş mahkemesi ilamında; "kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı ve bayram genel tatil ücreti alacağı toplamı 11.663,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 94, 61, 103 ve 104. maddeleri gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle alacaklı, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Somut olayda bilirkişi tarafından bu kesintiler yapılmaksızın ve net miktarlar belirlenmeksizin brüt tutar üzerinden faiz hesaplanmasının yapıldığı mahkemece bu rapor dayanak alınarak hüküm tesis edildiği görülmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirlenen esaslar çerçevesinde Yargıtay denetimine elverişli şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu ilkelere aykırı bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.