4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1979 Karar No: 2016/3502 Karar Tarihi: 17.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1979 Esas 2016/3502 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1979 E. , 2016/3502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve... ve diğerleri aleyhine 09/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen 02/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik nedeniyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; ... 14. Bölge Müdürlüğü tarafından ihale edilen...-... yolu yapım faaliyeti sırasında davalı şirketlerin yol inşaatı sırasında ortaya çıkan hafriyatı izinsiz biçimde araziye döküp depolayarak heyelana ve su isale hatları ile su deposunun zarar görmesine neden olduklarını belirterek, zararının giderilmesini istemiştir. Davalılar ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ticari dava niteliğinde bulunmayan davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1/1. maddesi “Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir.” hükmünü, 3. maddesi de “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmünü içermektedir. 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. TTK"nın 5/1. maddesinde ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmüne yer vermek suretiyle ticari davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği açıklanmıştır. Bu maddeler kapsamında somut olay irdelendiğinde; tarafların tacir olduğu, davalı şirketlerce yapılan yol inşaatı sırasında ortaya çıkan hafriyatın bir araziye dökülüp depolanması sonucu heyelana ve davacıya ait su isale hatları ile su deposunun zarar görmesine neden olunduğu iddia edildiğine göre, meydana gelen zararın her iki tarafın ticari işletmeleri ile ilgili hususlardan doğduğu ve bu tür uyuşmazlıkların da “ticaret mahkemesinde” çözümü gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, mahkemece davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.