10. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2152 Karar No: 2019/3348 Karar Tarihi: 27.05.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/2152 Esas 2019/3348 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri aldığı ancak bu tedbire uymadığı gerekçesiyle mahkum edildiğini belirtti. Dosya incelenirken, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararının göz önünde bulundurulması gerektiğine karar verildi. Adli sicil kayıtları ve UYAP'daki araştırmalar sonucu, sanığın daha önce aynı suçtan dolayı tedavi veya denetimli serbestlik hükümlerine tabi tutulmadığı tespit edildi. Bu nedenle, doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri uygulandıktan sonra sanık yeniden yargılanarak mahkum edildi. Mahkemenin işlemleri kanuna uygun yapılmış, iddialar ve savunmalar delillerle birlikte tartışılmış ve kararın gerekçeli olduğu sonucuna varıldı. Temyiz itirazları reddedilerek, hükmün onaylanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesi; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası; 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası.
10. Ceza Dairesi 2017/2152 E. , 2019/3348 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehineuygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.