4. Ceza Dairesi 2016/17074 E. , 2020/14120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, gerekçeli karar başlığında 12.05.2013 olan suç tarihi 24.05.2013 olarak yanlış gösterilmiş ise de, bu maddi yanılgının yerinde düzeltilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede,
1-Sanık ..."ın aşamalarda tehdit suçlamasını kabul etmemesi, katılan ..."nin soruşturma aşamasında sanığın kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini belirtmesine karşın mahkemede sanığın evinin önünde bağırarak tehdit ettiğini beyan etmesi; inceleme dışı sanık ... ve katılan ..."in kızı olan tanık ..."nin soruşturma aşamasında, sanık ..."e yönelik tehdit suçlamasından hiç bahsetmemeleri, ancak mahkemede kavga esnasında sanığın katılan ..."i tehdit ettiğini belirtmeleri, katılan ..."in eşi tanık ..."nin ise soruşturma aşamasında katılan ile uyudukları esnada sanığın araması üzerine sanık ile katılanın telefonla görüştüklerini beyan etmesine karşın; mahkemede, inceleme dışı sanık ..., tanık ... ve katılan ... ile hep birlikte evde oturdukları sırada sanık ..."in geldiğini, sanığın yanına indiklerini, sanığın burada katılan ..."e, iddianamede belirtilen tehdit sözlerinden farklı olarak "seni yaşatmayacağım, öldüreceğim" dediğini beyan eder tanıklığı ve olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olan tarafsız bir tanığın da bulunmaması karşısında; inceleme dışı sanık ..., katılan ... ve tanıklar ... ile ..."nin beyanlarındaki aşamalarda ve birbirleriyle oluşan çelişkiler giderilmeden sanık ... hakkında tehdit suçundan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi;
2-Kabule göre de; sanık hakkında katılan ..."ye yönelik tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden;
Sanık ... hakkında kendisine yükletilen tehdit suçuyla aynı zaman aralığı içinde gerçekleşen inceleme dışı sanık ..."ya yönelik silahla basit yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş ise de, 7188 sayılı Kanun ile CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresinin eklenmiş olması karşısında; bu durumun uzlaşmaya engel teşkil etmediği belirlenerek,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Her iki suç açısından müşterek olarak;
a-Sanığın aşamalarda, katılan ... ve inceleme dışı sanık ..."nın kendisini telefonla arayarak tehdit ve hakaret ettiklerini, bu hususu konuşmak için olay yerine gittiği esnada inceleme dışı sanık ..."ın kendisine sopa ile saldırarak yaraladığını beyan eder savunması ve sanık hakkında düzenlenen olay tarihli adli raporda da sanık ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının belirtilmesi karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
b-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1 -(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.