Resmi belgede sahtecilik - Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda vasıf değişikliği ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11592 Esas 2018/4622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11592
Karar No: 2018/4622

Resmi belgede sahtecilik - Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda vasıf değişikliği ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11592 Esas 2018/4622 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından onanan kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan da mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmiştir. Ancak, sanığın başkası adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz etmesinin suçun maddi unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, cezasının artırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, cezadan doğan hak yoksunluklarının uygulanması hususu Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/3. maddesi ile ilgili açıklamalar yer almıştır. Detaylı bilgi için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/3. maddesi incelenebilir.
11. Ceza Dairesi         2016/11592 E.  ,  2018/4622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda vasıf değişikliği ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gerekçeli karar başlığında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” olarak eksik ve yanlış yazılan suç adının, “resmi belgede sahtecilik” ve “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    I- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Sanığın başkası adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını, soruşturma işlemleri sırasında kendini tanıtmak amacıyla ibraz etmesinin, aynı Kanunun 268. maddesinde tanımlanan suçun maddi unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığa verilen cezanın TCK’nın 267/2. maddesi uyarınca artırılması,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.