11. Hukuk Dairesi 2016/10024 E. , 2018/4915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.10.2015 gün ve 2014/310-2015/625 sayılı kararı onayan Daire’nin 06.06.2016 gün ve 2016/2080-2016/6235 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, ... 22. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşen kararıyla ... ... Turizm İşletmeciliği A.Ş"nin 30/12/2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında aldığı birleşme kararının yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, söz konusu birleşme kararı çerçevesinde ... ... Turizm İşletmeciliği A.Ş"ye ait dava konusu taşınmazın ... A.Ş tarafından ... A.Ş"ye satışını yapıldığını, oysa temelinde geçerli bir birleşme kararı olmayan bu satış işleminin geçersiz olduğunu belirterek, hukuken yok hükmündeki bir karara dayanan tapunun iptali ile dava konusu taşınmazın ... ... Turizm İşletmeciliği A.Ş adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, usulden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dava, davalı şirkete devredilen taşınmazın tapusunun iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 114/g maddesinde, davacının gider avansını yatırması dava şartları arasında sayılmış, Yasa"nın 115/2 maddesinde dava şartı noksanlığının kesin süre içerisinde giderilmemiş olması halinde davanın, dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verileceği öngörülmüş, Yasa"nın 120/2 maddesinde de dava açarken yatırılması gereken gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, 09.09.2015 tarihli celse 1 nolu ara karar ile “....25.000.000 Euro üzerinden harcın tamamlanması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, HMK’nun 94. maddesi çerçevesinde kesin süre içerisinde harcın tamamlanmaması durumunda dava şartı yokluğundan davanın usulden red edileceğinin ihtar edilmesine....” karar verilmesine rağmen davacı vekilinin verilen kesin süreye rağmen harcı tamamlamaması üzerine 07/10/2015 tarihli celse “davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
Oysa yargılama harçları HMK’nın 120/2. maddesinde belirtilen gider avansından olmadığı gibi HMK’nun 114. maddesinde dava şartları arasında da sayılmadığından, peşin harcın eksik yatırılması durumunda HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddi mümkün değildir.
Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Harçlar Kanunu"nun 30"uncu maddesinde peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmayacağı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409"uncu maddesinde (HMK’nun 150. maddesi) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulmasının, noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu, aynı Kanun"un 32"nci maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemenin takip edeceği usul 492 sayılı Harçlar Yasası"nın 30. maddesinde öngörüldüğü üzere harcın yatırılmaması davayı takipsiz bırakmakla aynı sonucu doğuracağından HMK’nun 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırılan dosyadaki eksik harcın HMK’nun 150. maddesinde öngörülen 3 ay içinde tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece anılan husus gözetilmeden dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle Dairemizin 06.06.2016 tarih 2016/2080 Esas, 2016/6235 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep şekline göre davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.06.2016 tarih 2016/2080 Esas, 2016/6235 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.