MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret, ücret zammı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin sigorta primlerinin gerçek ücretinin çok altında SGK"na bildirildiğini, davalı şirket yetkililerinin, boş senede imza atma teklifini kabul etmeyince şirket genel merkezine gelip tüm alacaklarını aldığına dair ibraname imzalaması, ibraname imzalamaya gelmemesi durumunda ise artık işe gelmemesinin şifaen söylendiğini, ayrıca, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, tüm bu hususların müvekiline İş Kanununun 24/II-(e) ve (c) maddeleri uyarınca haklı fesih imkanı verdiğinden müvekkilinin iş sözleşmesini 20.01.2011 tarihinde haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile 2011 Ocak ayı ücret alacağı, 2009 ücret zam alacağı, 2010 ücret zam alacağı ve fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafından yapılan feshin kıdem tazminatı almaya yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 05.10.2015 tarih ve 2014/13946 E., 2015/27236 K. sayılı ilamı ile, "... yazılı bir sözleşme ya da işyeri uygulaması olmayan bir zammın farazi olarak yapılacakmış gibi hüküm altına alınması ve dava dilekçesinde davacı işçinin en son net 1.320,00 TL ücret aldığı da belirtildiği halde yapılmayan söz konusu zam ilavesi ile farazi ücret miktarı olan 1.756,00 TL net ücret üzerinden tazminat ve alacakların hesaplama yapılması hatalıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihi 02/02/2011 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 24/11/2015 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Hükmüne uyulan bozma ilamında zammın farazi olduğunun açıkça belirtilmesi karşısında, farazi zam farkından kaynaklanan alacakların hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde "Bozmaya Konu Edilmeyen Alacaklar" kapsamında değerlendirilerek kabulü hatalıdır. 2009 ve 2010 yılı zam farkından kaynaklanan alacakların da reddeddilmesi gerekir. Bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.