16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5115 Karar No: 2021/2949 Karar Tarihi: 29.03.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5115 Esas 2021/2949 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ettiği ancak kadastro tespitinden önce belediye encümeni tarafından ifrazının mümkün olmadığına dair karar alındığı belirtiliyor. Kadastro tespitinde ise davacının taşınmazda herhangi bir hakka sahip olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, asıl dava ile müdahillerin davalılar lehine reddine karar verilmiş, Yargıtay bozma kararı da uyularak hüküm onanmıştır. Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi ise muhdesat şerhine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Ancak müdahilin taleplerinin bu maddeye dayanılarak reddedilmesi isabetsizdir, çünkü kadastro tespitinden sonra yapılan yapılar için bu madde uygulanmaz.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5115 E. , 2021/2949 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı ..."ın dayanağı olan 27.05.1986 tarih ve 14 numaralı kaydın 533 parsel sayılı taşınmaza revizyon görmüş olduğunun ve sınırları itibariyle de bu taşınmaza uyduğunun dosya kapsamı itibariyle saptandığı, bununla birlikte kadastro tespitinin yapıldığı 28.4.1988 tarihinden önceki 05.01.1988 tarihinde Belediye Encümenince taşınmazın 3194 sayılı Yasa gereğince ifrazının mümkün olmadığına dair karar alındığı, bu karara istinaden düzenlenen haritada her bir paydaşın taşınmazda fiilen kullandıkları yerlerin gösterildiği, davacı ..."ın yeri bu haritada 16 numaralı bölümde gösterildiği ve kadastro tespitinde 533 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı bu haliyle davacı ..."ın çekişmeli 532 parsel sayılı taşınmazda bir hakkının bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı ..."ın davasının reddi gerektiğine göre buna bağlı olarak açılan müdahil ..."in davası da dayanaksız kalacağından ve ayrıca bu müdahilin kadastro tespitinden sonraki döneme ilişkin olan harici satın alma iddiasına da değer verilemeyeceği belirtilerek, müdahil ..."in davasının da reddine karar verilmesi gereğine ve müdahil ..."in davası bakımından ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesinde yer alan muhdesat şerhine ilişkin düzenleme, ancak kadastro tespitinden önceki muhdesatlar için öngörüldüğü halde kadastro tespitinden sonra yapıldığı sabit olan yapı için adı geçen müdahil adına yazılı şekilde muhdesat şerhi verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davanın ve müdahil davacı ... ile müdahil davacı ..."in davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.