
Esas No: 2017/2262
Karar No: 2018/13502
Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2262 Esas 2018/13502 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... ........ MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ........ davası sonunda, İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar ... ........ Mahkemesi 2.Hukuk Dairesince; davalının ........ başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak ........ isteminin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik ........ ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları İbrahim’in 704 ........ sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tesciline, olmazsa taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliklerin mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen kararla ilgili, ... ........ Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, mirasbırakan tarafından satış suretiyle yapılan 1/2 pay devrinin muvazaalı olduğu ancak ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya yapılan temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin ........ başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1925 doğumlu mirasbırakan İbrahim Keser’in 31.07.2010 tarihinde öldüğü, geride kızı davacı ... ve kendisinden önce ............’ın mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu 704 ........ sayılı taşınmazının 1/2 payını (½ payını uhdesinde bırakarak) 12.01.1989 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, kalan 1/2 payını da 15.12.2008 tarihinde davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği, davalının da taşınmazın tamamını 03.12.2015 tarihinde ihbar olunan dava dışı şirekete satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır. ./..
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı ........ Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince; mahkemece hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, ... ........ Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararında, satış suretiyle devri yapılan 1/2 paya ilişkin muvazaanın varlığını kabulünün gerekçesinde, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunduğu belirtilmiş ancak, mirasbırakana ait başka malvarlığı bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması, mirasbırakanın başka malvarlığı olup olmadığı, tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz malları ve hakları bulunup bulunmadığının araştırılması, böylece mirasbırakanın gerçek amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/2. maddesi uyarınca ........ Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... ........ Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.