19. Hukuk Dairesi 2018/3366 E. , 2019/1810 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/1364-2016/460
Taraflar arasındaki karşılıklı banka teminat mektubun iadesi ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava olan banka teminat mektubun iadesi davasının kabulüne, karşı dava olan alacak davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili asıl davada, taraflar arasında ... adresinde kurulu akaryakıt istasyonuna ilişkin 08.09.2010 tarihli "İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi" ve "Otogaz Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme gereği davacıya 500,000,00 TL limit açıldığını, ancak daha sonra davalı tarafından herhangi bir bilgi verilmeksizin limitin düşürüldüğünü, davacıya DBS kredisi ile verilen akaryakıtın açıklanmayan sebeplerle çek karşılığında alıma çevrildiğini, davalı şirkete ait tesislerde dolum yapmış olan davacıya ait tankerlerin çek alınmadan bırakılmadığını, davalı tarafından limit gerekçe gösterilerek, günü gelmeyen çekler ödenmeden yani ödemeler tahsil edilmeden yakıt verilmediğini, davacıya peşin alım yapılmasına rağmen peşin iskontosu dahi uygulanmadığını, akaryakıt ikmaline giden davacıya ait tankerlerde defalarca tonajının yarısı kadar akaryakıt verilerek davacıya ait istasyonda birçok kere akaryakıt yokluğu çekilmesine neden olunduğunu, satışların defalarca durdurulduğunu, bunun da davacının işlerini aksattığını ileri sürerek dava konusu 08.09.2010 tarihli "İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi" ve "Otogaz bayilik sözleşmesi" nin haklı sebeple feshine ve davacı tarafından davalı lehine Şekerbank ... şubesinden verilme kesin ve süresiz olan 90,000,00 TL ve 40.000,00 TL miktarlı teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davaya cevabında, davacının aralarındaki sözleşmeleri feshettiğini bildirdiğini, davacının davalıya vadeli alım yapmak için 130.000 TL tutarında teminat verdiğini, davalının teminat karşılığında davacıya vadeli 500,000 TL alım limiti tanımladığını, yani davacıya teminatsız olarak 370,000 TL limit tanımlandığını, 130.000 TL teminat karşılığında 500.000 TL vadeli alım limiti tanımlanmasının, davacının ödeme performansının iyi olması sebebiyle gerçekleştirildiğini, ancak bayilik ilişkisinin ilerleyen zamanlarında, davacının ödemelerinde gecikmeler başladığını, böyle olunca, davalının, davacıya tanımladığı limit çok fazla ticari risk yaratmaya başladığından vadeli alım limitinin 346.000 TL’ye indirildiğini, aralarındaki İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi"nin 4/h maddesine göre, zaten davacı - karşı davalının peşin satış yapması gerektiğini, davacının bayilik sözleşmesini imzalamakla bu hükmü kabul ettiğini, davacıya vadeli alım limiti tanımlanmasının tamamıyla davalı inisiyatifiyle gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili karşı davasında ise, İstasyonlu Bayilik Sözleşmesinin haksız feshi halinde, sözleşmenin 20. ve 32/c maddesi uyarınca davacı - karşı davalı, müvekkilin sözleşmenin olağan sona erme tarihine kadar geçecek sürede mahrum kaldığı karı ödemekle yükümlü olduğunu, Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 22.maddesi uyarınca da aynı şekilde mahrum kaldığı karın davalıya ödenmesi gerektiğini, ayrıca, davacı - karşı davalı ile davalı arasında akaryakıt vc LPG dağıtımına ilişki olarak imzalanmış, 14.09.2010 tarihli bir de protokol olduğunu, bu protokolün 11/a maddesi uyarınca davacı - karşı davalı, bayilik sözleşmelerini haksız feshetmesi halinde 20.000-USD cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini belirterek 10.000-TL kar mahrumiyetinin, 20.000-USD cezai şartın karar tarihindeki TCMB dolar satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının, yine 50.000-USD cezai şartın karar tarihindeki TCMB dolar satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının, 24.177,63 -TL faturalardan kaynaklanan alacaklarının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı-karşı davalı tarafın karşı davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, davalı-karşı davacı tarafın sözleşme uyarınca belirlenen limiti gerekçe göstermeksizin düşürmesi ve siparişleri kesmesinin davacı-karşı davalı tarafın sözleşmeyi haklı sebep ile fesih ettiği yönünde kesin kanaat hasıl olduğu gerekçeleriyle davacı tarafın riski bulunmadığından teminat mektuplarının iade davasının kabulüne, karşı tarafın cezai şart davasına ilişkin olarak davalının borcu bulunduğuna ilişkin delil elde edilemediğinden karşı davanın reddine karar verilmiş,hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl dava haklı olarak feshedildiği iddia edilen sözleşmeden dolayı verilen teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.Karşı dava ise haksız feshinden kaynaklanan cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsiline ilişkindir. Davacı fesih sebebi olarak davalının peşin satışa geçmesi ve bundan dolayı kendilerine yeterli ürün gönderilmemesi sebebine dayanmıştır.Taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinin nasıl ve ne şekilde olacağına ilişkin sözleşmelerin 4-h maddesinde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki akaryakıt satışının nasıl ve ne şekilde yapıldığı (peşinvadeli )daha sonra bu uygulamanın davalı tarafça değiştirilip değiştirilmediği,4-h maddesi kapsamında denetlenmesi için taraf defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak öncelikle sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının tespiti ile buna göre asıl ve karşı davada talep konusu olan alacak kalemleriyle ilgili ret yada kabul hükmü kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.