20. Hukuk Dairesi 2017/8129 E. , 2020/1031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu asıl ve birleşen davalardaki dava dilekçelerinde özetle; davacıların murisi ..."un ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 127 ada, 20 parselin maliki iken ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/439 E-2001/652 K. sayılı ilamı ile orman olduğundan bahisle taşınmazın tapusunun iptaline ve Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiğini, kararın 18/03/2008 tarihinde kesinleştiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla; 10.000,00-TL tazminatın hükmün kesinleştiği 18/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının ıslah ile ve birleşen dosyalar ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/412 E., 2016/378 E., ve 2016/223 E. sayılı dosyaları ile birlikte kabulü ile davalıdan 51.225,84-TL"nin 22.000,00 TL"sinin 18/03/2008 tarihinden, 29.225,84 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/01/2017 tarihli 2015/469E.- 2017/92K. sayılı kararının kaldırılmasına ilişkin yaptığı istinaf başvurusu ile ilgili olarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; davalı Hazine vekilinin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/01/2017 tarih 2015/469 E.-2017/92 K.sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle HMK"nın 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/01/2017 tarih 2015/469 E.-2017/92 K.sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, HMK"nın 353(1)-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 1.fıkrasının kaldırılarak bunun yerine yine 1.fıkra olarak "davacının davasının ıslah ile ve birleşen dosyalar ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/412 Esas, 2016/378 Esas ve 2016/223 Esas sayılı dosyaları ile birlikte kabulü ile 51.225,84 TL.nin 18/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle kabulüne, asıl dosya ve birleşen her bir dosyadaki davalı aleyhine hükmedilen miktarların temyiz sınırının altında kalmasına göre HMK"nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere karar verilmiş, kesin olduğu bildirilen hükmün davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; miktar itibariyle kesin olmakla temyiz eden davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddine dair verilen 31/05/2017 tarihli ek karar davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, kanun veya kanunda belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 ilâ 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Sözü edilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil ortaktır. Bu kural TMK"nın 701. maddesinde "Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır." şeklinde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; dava konusu taşınmaza davacıların intikalen (elbirliği halinde) malik oldukları sabittir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesinde; bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları için temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK.nın "ek madde 1" hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir. Eldeki temyiz incelemesine konu istinaf hükmünün tarihi itibariyle bu miktar 41.530,00-TL"dir. Somut olaya bakıldığında bölge adliye mahkemesince verilen kararda hüküm altına alınan meblağ ise 51.225,84-TL olup anılan madde hükmü kapsamında temyiz sınırının üzerinde kaldığı anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince 31/05/2017 tarihli ek kararla temyiz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden ek kararın kaldırılması gerektiğinden, ek kararın kaldırılarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 10/05/2017 tarih, 2017/900 E. - 2017/949 K. nolu ilamının esastan incelenmesine geçilmiştir. Buna göre;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davanın açılmış olmasına ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir, ancak;
Yukarıda, açıklanan gerekçelerle, temyiz isteminin reddine ilişkin 31/05/2017 tarihli bölge adliye mahkemesi ek kararının kaldırılmasına; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re"sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun 10.05.2017 tarihli hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/02/2020 günü oy birliği ile karar verildi.