8. Hukuk Dairesi 2018/11240 E. , 2021/1255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün ihbar olunan ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; davalı İdarece müvekkilin hissedarı olduğu ... ilçesi, ... Mah. 1215 ada 4 parsel üzerine trafo yapılmak sureti ile işgal edildiğini, her hangi bir ecrimisil ödemesi yapılmadığını, işgale konu taşınmazın ... merkezinde denize sıfır konumunda, imarlı bir arsa olduğunu, haksız işgal nedeni ile 26.11.2007 tarihinden dava tarihi olan 26.11.2012 tarihine kadar ecrimisil bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL"nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; kamulaştırmasız elatma söz konusu olmadığından davacının davasının usulden reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada davanın kısmen kabulü ile 140,65 TL"nin 26.12.2008 tarihinden itibaren, 148,76 TL"nin 26.12.2009 tarihinden itibaren, 162,29 TL"nin 26.12.2010 tarihinden itibaren, 183,93 TL"nin 26.12.2011 tarihinden itibaren, 188,43 TL"nin 26.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm ihbar olunan ... vekili ve davacı vekili, tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ecrimisil talebine ilişkindir.
1. İhbar olunan ..."ın, davada taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle temyiz hakkı olmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda; Mahkemece davacı tarafından sunulan emsaller bilirkişi raporunda değerlendirilmemiştir. 21.02.2014 tarihli İnşaat bilirkişisi ...’ın raporda ecrimisil hesabını dava konusu taşınmaz arsa olmasına rağmen farklı kullanımlar da nazara alınarak arsa niteliğine göre değerlendirme yapılması gerekirken otopark üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece yeniden İnşaat bilirkişisinden rapor alınarak davacının sunduğu emsaller değerlendirilmelidir. Dava konusu taşınmaz arsa vasfında olması nedeniyle arsa olarak bütün olarak kiralanması durumuna göre değerlendirilip taşınmazın tamamı üzerinden ecrimisil bedeli hesaplanıp daha sonra davacının payı oranında ecrimisil belirlenmesi gerekir. Sadece davacının payının belirlendiği ve dava konusu taşınmazın otopark olarak değerlendirildiği yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1. bentte yazılı nedenle ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.