2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4616 Esas 2020/4725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4616
Karar No: 2020/4725
Karar Tarihi: 16.09.2010

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4616 Esas 2020/4725 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/4616 E.  ,  2020/4725 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 74/1-2. cümle, TCK’nın 62, 52/4, CMK’nın 307/4, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü ... isimli şahsa ait boş ve harabe vaziyetteki samanlıkta 4 kişinin kazı yaptığı ihbarının alınması üzerine, olay yerine giden kolluk kuvvetlerinin kazı mahallinde sanık ile haklarındaki hüküm temyize konu edilmeyen diğer 3 sanığı, yanlarında kazma, kürek, 8 adet elektrot ve 2 adet bakır boru olduğu halde yakaladıkları, sanıkların üzerinde iş elbiselerinin bulunduğu, 140 cm derinliğinde kazı yapıldığının tespit edildiği, dosya kapsamında bulunan arkeolog tarafından düzenlenen 31.10.2013 tarihli raporda suça konu alanla ilgili herhangi bir tespit ya da tescil kaydının bulunmadığı gibi 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı niteliğinde olmadığının belirtildiği, temyiz dışı sanıklarla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde define bulmak amacıyla 140 cm derinliğinde kazı yapan sanığın 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesinde düzenlenen suçu işlediği anlaşılmakla;
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin az ceza verildiğine dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Bozma kararı öncesi hükmedilen 1.500,00 TL adli para cezasına ilişkin ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1.500,00 TL adli para cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 5271 sayılı CMK"nın 307/4. maddesi gereğince 1.500,00 TL adli para cezası olarak tayin edilmesi,
    2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesindeki ihtarat ile yetinilmesi yerine, infazı kısıtlar biçimde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin de uygulanması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün kazanılmış hak uygulamasına ilişkin (6) nolu bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “Bozma kararı öncesi hükmedilen 1.500,00 TL adli para cezasına ilişkin ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1.500,00 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına” cümlesinin eklenmesi, hükmün 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin (8) nolu bendinin tamamen hükümden çıkartılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 16.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.