14. Ceza Dairesi 2016/12325 E. , 2017/1430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez)
HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
(iki kez)
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümlerin sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 08.03.2017 Çarşamba saat 09:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından...hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... ve adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 22.03.2017 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Tüm dosya içeriğinden, mağdureler ... ile ... aşamalarda alınan beyanlarında sanığın, kendilerine yönelik çocuğun basit cinsel istismarı eylemlerini gerçekleştirdiğini belirtmiş iseler de; olay tarihinde okulda müdür vekili olarak görev yapan sanığa, tanık ... tarafından, sınıfında uygunsuz hareketler içeren doğruluk-cesaret adlı oyunun oynandığının haber verdiği, sanığın bunun üzerine aralarında mağdure ... da olduğu bazı öğrencileri yemekhanedeki sahne kısmına çıkartarak diğer öğrencilerin önünde oynanan oyun nedeniyle ikazlarda bulunduğu, velilerine durumun haber verileceğini ve haklarında işlem yapılacağını belirttiği ve ek-10 formu denilen formu doldurttuğu, akabinde mağdurelerin okulda ve okula ait yatakhane kısmında sanığı kastederek "bunu bize yapmayacaktı, intikamımızı alacağız, öcümüzü alacağız" yönündeki konuşmalarının tanıklar ..., ..., ... tarafından
farklı zamanlarda duyulduğu, ... savcılıkta verdiği ifadede kendisine yönelik eylem gerçekleştikten sonra ... da odaya geldiğini belirttiği halde, ... aşamalarda odaya gittiğinde sanığın tek olduğunu ve yalnız kaldığını belirtmesi karşısında mağdurelerin ifadeleri arasında çelişki oluştuğu, mağdurelerin iddialarını eylemlerden uzun süre sonra dile getirdikleri, sanığın savunmalarında üzerine atılı suçu inkar edip anılan husumet oluşturacak sebebi dile getirdiği, mağdurelerin sanıktan intikam alacaklarına dair konuşmalarının da farklı yer ve zamanlarda birden fazla tanık tarafından duyulduğu anlaşılmakla, mağdurelerin sanığa isnatta bulunabilecekleri yönünde şüphe oluştuğu, bu nedenle sanığın müsnet suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı gerekçeyle ve bozma ilamına dayanılarak mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.03.2017 tarihinde Başkan ... ile üye ..."ın karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
20.03.2017 tarihinde verilen işbu karar 22.03.2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... ... hazır olduğu halde sanık müdafii Av. ..."in yüzüne karşı gıyabında tefhim olundu.
S/P
KARŞI OY:
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan kararın onanması gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız.