17. Hukuk Dairesi 2016/14474 E. , 2019/6510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı İETT Müdürlüğü vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilin 21/05/2006 tarihinde yaya olarak kaldırımda ilerlemekte iken, belediye otobüsünün çarpması sonucu ağır bir şekilde yaralandığını, otobüsün müvekkilin ayağının üzerinden geçmiş olduğu için kaldırıldığı hastanede öncelikle sağ ayağının parmaklarının kesildiğini, uzun süren tedaviler sonucunda sağ ayağının kurtarılamayarak ayak bileğinden itibaren kesildiğini, tedavisinin halen devam etmekte olduğunu, kazada müvekkilin kusurunun bulunmadığını, sürücünün ise %100 kusurlu olduğunu, davalının aracının Güneş Sigorta A.Ş."ne 42043351 poliçe numaralı zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza sonrası davalı şirkete gereken başvuruların yapıldığını, müvekkilin bu kaza sonucu bir ayağının kesildiğinden iş göremez durumda olduğunu, devamlı iş ve beden gücü kaybının mevcut olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminata, müvekkilin uğramış olduğu ağır manevi zarar sebebiyle 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, hükmedilen tazminat tutarlarının olay tarihi olan 21/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, poliçe gereği şirketin sorumluluğunun limitle sınırlı olup, manevi zararlardan ise sorumluluklarının bulunmadığını, davanın açılmasına müvekkil şirketin sebep olmadığını, bu nedenlerle gerek faiz, masraf ve vekalet ücretinin davacıya aidiyetine karar verilmesini, diğer davalılar İETT Genel Müdürlüğü ve ... vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebi açısından ödenen kısımlar ile ilgili olarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, bakiye kısım ve tedavi gideri açısından feragat nedeni ile davanın reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, İETT Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı İETT Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesi (6098 sayılı TBK mad.56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İETT Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İETT Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İETT Genel Müdürlüğüne geri verilmesine, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.