Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1024
Karar No: 2018/1672
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1024 Esas 2018/1672 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/1024 E.  ,  2018/1672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, müteveffa ..."ın oğlu ,... ve torunu .... ile kendilerine ait üç katlı betonarme evin çatısına monte etmek üzere zemin kattın yukarıya çinko taşıdıkları sırasında, davalı ... ait bulunan yüksek gerilim hattına temas olmaksızın elektrik akımının atlama yapması nedeniyle elektrik akımına kapıldıklarını ağır yaralanan ..."ın hayatını kaybettiğini, davacılar .... ve ..."ın ise uzun süre hastahanede tedavi altında kaldıklarını ve kalıcı sağlık sorunlarının meydana geldiğini, yaşları küçük olan davacıların yaşanan olay nedeniyle psikolojik bakımdan da ciddi bir travma geçirdiklerini, söz konusu elektrik hatlarının evin çok yakınından geçtiğini ve yeterli güvenlik tedbirinin bulunmadığını, bu nedenle davalı kurumun meydana gelen olaydan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı .... için 500 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, davacı ... için 500 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, davacı ... için 500,00 Tl maddi, 10.000,00 TL manevi, davacı ... için 500,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, davacı ... için 500,00 TL maddi, 15.000 TL manevi, diğer davacılar ... için 10.000"er manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 60.467,52 TL, ... için ise 31.790,78 TL olarak belirlemiştir.
    Davalı, kurumlarına ait enerji nakil hattının plan ve projesine uygun olarak tesis edildiğini ve periyodik bakımlarının yapıldığını, olay günü kolluk kuvvetince düzenlenen tespit tutanağı ve ekindeki krokiye göre yüksek gerilim hattının binaya olan uzaklığı"nın 2,5 m olarak belirlendiğini, meydana gelen olayda kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 60.467,52 TL maddi 10.500,00 TL manevi, davacı ... için 31.790,78 TL maddi 5.000,00 TL manevi, davacı .... için 347,55 TL maddi 2.000,00 TL manevi, davacı ..."ın maddi tazminat talebinin reddi ile 1.500,00 TL manevi, davacı ..."ın maddi tazmınat talebinin reddi ile 1.500,00 TL manevi, davacılar ...- ...- ...- ...- ...- ... için ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/11/2009 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; bir kısım davacıların murisi ..."ın, oğlu ,... ve torunu .... ile birlikte, evlerinin bahçesinde (zemininde) bulunan çinko plakaları yere sarkıttıkları bir ipin ucuna bağlamak suretiyle evin terasına (damına) çektikleri sırada, binanın önünden geçen enerji nakil hattından kaynaklı olarak akıma kapıldıkları ve yaralandıkları, olay sonucu ağır yaralanan ..."ın hayatını kaybettiği, alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacı ..."ün %8,1 oranında daimi iş gücü kaybına uğradığı, davacı ...."nin ise kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti Medeni Hukuktaki, medeni haklardan istifade (hak) ehliyetinin Medeni Usul Hukukunda büründüğü şekildir. Gerçekten, kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları Medeni Kanuna göre belirlenir (HUMK m.38, HMK m.50, MK m.8, m.48).
    Buna göre, medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (MK m.8) ve tüzel (MK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine sahiptir. Taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucu olup; usul hukuku anlamında suje olma, usul hukukundan yararlanma yeteneğidir.
    Her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir; dolayısıyla gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade ehliyeti ölümle sona ereceğinden, ölmüş olan kişinin taraf ehliyeti yoktur.
    Bir davada tarafların, taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır. Bu nedenle, davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden gözetilir ve dava esasa girilmeden reddedilir.
    Somut olayda; davacılardan ..."ın 15.10.1988 tarihinde dava açılmadan çok önceki bir tarihte vefat ettiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, ölen kişinin taraf ehliyeti olmadığı ve dava tarihinden önce ölmüş olan kişi adına dava açılamayacağı gözetilerek, davacı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iş bu davacı adına manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Eldeki davada davacılar dava dilekçesinde küçük ... için 15.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlar, mahkemece yapılan yargılama sonucunda küçük lehine 5.000 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
    Kural olarak hükmedilecek manevi tazminatın miktarının belirlenmesi hakimin takdirindedir. Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakim bu hakkını Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak kullanmalıdır.
    Manevi tazminatın miktarı belirlenirken kişilik hakkına saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatı, iştigal ettikleri makam ile diğer sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmalı, her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşullar bulunabileceği gözetilerek, takdir hakkını etkileyebilecek nedenler karar yerinde denetime elverişli biçimde ve objektif olarak gösterilmelidir.
    Manevi tazminat davaları sonucunda hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bu para bir ceza olmadığı gibi hükmedilecek manevi tazminatla bu malvarlığı zararlarının karşılanması da amaçlandığından tazminat miktarının onun amacına göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, takdir edilecek miktar elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Buna göre mahkemece, davacı ..."ın yaralanması ve Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen maluliyet oranı göz önünde alındığında, meydana gelen zararın ağırlığına göre, davacı ... lehine daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
    4-)Davacı ... için hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden yapılan değerlendirmede ise; dava konusu olayda davacı ..."ın hem babasının vefatı hem de oğlu ...."nin yaralanması nedeniyle ruhsal olarak olumsuz etkilendiğini belirterek, 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan değerlendirme sonucu davacı ... için 1.500 TL manevi tazminat takdir edilmiş olmakla birlikte, kararın gerekçesinde bu tazminatın, babasının vefatı nedeniyle meydana gelen manevi zararın tazmini için mi yoksa oğlunun yaralanması nedeniyle meydana gelen manevi zararın tazmini için mi verildiği açıklanmamış olup, ayrıca aynı olay nedeniyle hem babası vefat eden hem de oğlu yaralanan Nihat için hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu da açıktır.
    O halde mahkemece, davacı ... yönünden, olayın oluş şekli, biçimi, tarafların sosyal ekonomik durumları ve davacıda yarattığı üzüntü dikkate alındığında hakkaniyete uygun bir miktara karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu düşük miktarda manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalını tüm davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi