Esas No: 2021/25689
Karar No: 2022/773
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/25689 Esas 2022/773 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/25689 E. , 2022/773 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (suça sürüklenen çocuklar haklarında mağdure ...’ya yönelik); kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdureler ... ile ...’a, sanık ... hakkında mağdure ...’ya yönelik)
HÜKÜM : Mahkumiyet (mağdure sayısınca)
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre suça sürüklenen çocuk ... müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesine göre ilk derece mahkemesi kararlarında temyiz süresinin bir hafta olduğu nazara alındığında katılan Bakanlık vekilinin, mahkemece yokluğunda verilen kararın 10.05.2021 günü tebliği üzerine işlemeye başlayan kanuni süresinden sonra sunduğu 18.05.2021 tarihli dilekçeyle hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve ... hakkında ayrıca mağdure ...’ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklar ile müdafilerinin aşamalarda mağdure ...’nın on beş yaşından küçük olduğunun bilinmediği yönündeki savunmaları, mağdure hakkkındaki yaş raporları ile beyanı alınırken hazır bulunan sosyal hizmet uzmanıyla sosyologun görüşleri ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdure ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
On beş yaşından küçük mağdurenin olay tarihinde yapılan davet üzerine arkadaşı ...'yla birlikte suça sürüklenen çocuklardan ... ile dava dışı ...’ın bulunduğu eve giderek cebir, tehdit veya hile olmaksızın burada kaldığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, mevcut haliyle olayda mağdurenin direncinin kırılması suretiyle üzerinde müşterek hakimiyet kurulması söz konusu olmadığından suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 109/3-b. maddesinde yer alan suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesine bağlı ağırlaştırıcı hal uygulanamayacağı gibi bu gerekçeyle temel cezanın da alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık ... hakkında mağdure ...’ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Çocuğun cinsel istismarı suçu işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurenin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı ve kişinin vücudunun suçun konusu olması nedeniyle mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği nazara alındığında, sanığın olay günü evlerinin bitişiğinde oturup, yeğeni olan mağdurenin yanına gelerek istismar eylemini gerçekleştirmesi dışında onun hürriyetini kısıtlayan başkaca bir harekette bulunmaması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 109/1. maddesi gereğince belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezası aynı Kanunun 109/3. fıkrası ile bir kat artırıldığında 2 yıl 12 ay yerine 3 yıl ve devamında 109/5. maddesine göre 1/2 artırım yapıldığında 3 yıl 18 ay yerine 4 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ile suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.