22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/11724 Karar No: 2018/7048 Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11724 Esas 2018/7048 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/11724 E. , 2018/7048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının iş akdinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiğini belirterek ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş akdinin işyerinde yapmak zorunda olduğu görevleri hatırlatıldığı halde yerine getirmediğini buna rağmen iş akdinin iyiniyetli davranılarak haklı nedenle feshedilmesi gerektiği halde geçerli nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz başvurusu : Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki belgelerden 01.01.2013-22.12.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davacının imzasının bulunduğu ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuklarının yapıldığı ve banka kanalıyla davacıya ödendiği sabittir. Buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu döneme ilişkin de hesaplama yapıldığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda tahakkuk bulunan bu dönemin dışlanarak fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.