13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2773 Karar No: 2017/10486 Karar Tarihi: 31.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/2773 Esas 2017/10486 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/2773 E. , 2017/10486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı"nın ... Memursen Projesinden 28.04.2009 tarihinde imzaladığı sözleşme ile konut satın aldığını, sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini 28.10.2011 tarihinde teslim edilmesi gereken konutun teslim edilmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200.00 TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş,28.04.2014 tarihinde ıslah ile talebini 6.099,00 TL’ye çıkartmıştır. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,davanın kabulü ile,6.099,00 TL tazminatın 200,00 TL’ lik kısmından dava tarihinden itibaren, bakiye 5.899,00 TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş;hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler İle tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki İşlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık,satın alınan taşınmazın geç teslimi nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağına ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut satımından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ..."da ayrıca Tüketici Mahkemesi var ise görevsizlik kararı, yok ise ara kararı ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, yazıl şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Temyiz edilen kararın (1) numaralı bentle açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) numaralı gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.