Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11587
Karar No: 2018/7039
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11587 Esas 2018/7039 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11587 E.  ,  2018/7039 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshettiğini ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının 01/04/2011 tarihinde müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinde 01/12/2010- 20/05/2014 tarihleri arasında müşteri temsilcisi olarak çalışan davacı işçinin hüküm altına alınan fazla çalışma alacağı davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Ancak davacı tanığı ..."ün davalıya karşı açmış olduğu aynı mahiyette dava dosyasının bulunması sebebiyle anılan tanığın işverenle husumetinin bulunduğu anlaşılmakta olup husumetli tanık beyanlarıyla söz konusu çalışmaların kanıtlandığı kabul edilerek hüküm tesis edilemez. Bu durumda mahkemece, diğer davacı tanığının davacı ile birlikte çalıştığı dönem belirlenerek yalnızca bu dönemle sınırlı olarak fazla çalışma alacağı hesabının yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Öte yandan, dosya içeriğinde yer alan bir kısım ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği; ancak, bordroların imzasız olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yanca bu ücretlerin davacının banka hesabına yatırıldığı savunulmuş olmakla, imzasız bordrolar ile tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin banka kanalı ile ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ödenen tutarların hesaplanan alacak miktarından mahsubu gerekmektedir.
    3-Davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. Fazla çalışma ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun"a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır. 4857 sayılı Kanun"un 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
    Somut olayda; dosyadan anlaşılan davalı işyerindeki prim sistemine göre, davacının sabit ücret yanında, belli bir kotanın aşılması suretiyle prim aldığı, sistemin içeriğinin prim almak için daha fazla çalışılmasına yönelik olmadığı, sahada çalışılıp sonrasında ofise dönüldüğü ve işyerinde uygulanan mesai süresinin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla fazla çalışma ücret hesabında; davacının fazla çalışmasının karşılığı olarak sabit ücret üzerinden fazla çalışma alacağını almadığı kabul edilerek bu ücret üzerinden fazla çalışma ücretinin hesaplanması, buna göre maaş ve ilave prim usulü çalışan davacının aldığı primin, yapmış olduğu fazla çalışmaların karşılığında alacağı bir buçuk kat zamlı ücretin zamsız kısmını (bir kat) karşıladığı kabul edilerek, fazla çalışma saati normal

    ücretin % 50"si ile çarpılmak suretiyle (0,5 kat) zamlı kısmın tespiti gerekmektedir. Mahkemece bu suretle hesaplanacak miktarın hüküm altına alınması gerekirken, saat ücretinin bir buçuk katı üzerinden hesap yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi