3. Hukuk Dairesi 2016/13340 E. , 2018/1661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile boşandıklarını, altınların kendi akrabası olan ..."ya ait kasada muhafaza edildiğini, kısa bir süre sonra davalının babasının evlilik için çekmiş olduğu krediyi kapatmak için altınların bir kısmının bozdurulduğunu belirterek davalı yanda kalan bir kısmı bozdurulup iade edilmeyen, bir kısmına el konulan 12 adet bilezik, 1 adet set, 2 adet künye, 1 adet altın saat, 1 adet küpe, 93 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 12.500.TL bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 15.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 29.871,97 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, dava konusu ziynet eşyalarının hiçbirinin bozdurulmadığını, tamamının davacıda olduğunu, davacının ziynet eşyalarını giderken beraberinde götürdüğünü, bir kısmını ise güvenli olmadığı gerekçesiyle davacının akrabasının kasasına konulduğunu bir daha geri getirilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 5 adet 22 gram bilezik( 7.254,00 TL), 4 adet 18 ayar bilezik(3.765,00 TL), 3 adet 10 gram bilezik(2.418,00 TL) olmak üzere toplam 13.437,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece her ne kadar karar gerekçesinde, davalı tarafa çıkarılan yemin davetiyesi ve davalı yemininin derdest dosya yönünden kesin delil olarak kabul edilemeyeceği, hakim tarafından teklif edilen yeminin tamamlayıcı nitelikte olduğuna yönelik Hukuk Muhakemesi Kanunu"nda bir düzenleme bulunmadığı belirtilmiş ise de, hatırlatılan yemin hakkının eda edilmesi taraf yemini niteliğinde olup tamamlayıcı yemin olmayacağı anlaşılmıştır. Ancak, teklif edilen ve eda edilen yeminin ispat edilen hususlara
ilişkin olduğu anlaşılmış, yeminin son delil olarak nitelendirileceği ve yemin deliline itibar edilmeyeceğine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının faiz yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, davacı tarafça dava değerinin 12.500,00 TL olarak belirtildiği ve 15.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 29.871,97 TL"ye yükseltildiği, mahkemece kabul edilen 13.437,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği, mahkemece yalnızca ıslah edilen (ıslah ile artırılan) bedel bakımından ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, tüm bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması doğru görülmemiştir.
Ancak, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hâkimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki “ ..toplam 13.437,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” kısmının çıkarılarak yerine "...toplam 12.500 TL"lik kısmının dava tarihinden, 937,00 TL"lik kısmının ise ıslah tarihi olan 15.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.