Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/3062 Esas 2020/4713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3062
Karar No: 2020/4713
Karar Tarihi: 16.09.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/3062 Esas 2020/4713 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/3062 E.  ,  2020/4713 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddelerine göre mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü saat 03.35 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile İznik istikametinden Pamukova istikametine doğru iki yönlü asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, sola yönelen sert viraja hız azaltmadan mevcut hızı ile girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre, sağ taraftan yol kenarındaki bariyerler üzerine devrilmesi neticesi, şikayeti devam etmekte olan iki kişinin hayati tehlike geçirecek, ağır kemik kırığı oluşacak ve organ kaybı şeklinde yaralandığı, mahkemece sanığın tam kusurlu olduğunun tespit ve kabul edildiği olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin hayati tehlike geçirecek, ağır kemik kırığı oluşacak ve organ kaybı şeklinde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    16/04/2014 tarihli duruşmada haklarında katılma kararı verilen ... ve ..."ın, gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusuru bulunmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin uygulanmamasına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin kastının yoğunluğu" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan, "sanığın suç kastının yoğunluğu" ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.