(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5093 E. , 2021/2947 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay Bozma ilamında özetle "Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın karar vermek için yeterli bulunmadığı belirtilerek; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesinin 2 ve 3. bentleri uyarınca ... İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlenmiş olması nedeniyle TMK"nın 713/3. maddesi gereğince tescil davasının yöneltilmiş olduğu Belkıs Belediye Başkanlığının taraf ehliyetinin sona erdiği göz önüne alınarak davanın ... ile ..." na yöneltilmesi suretiyle husumetin yaygınlaştırılması, toprak tevzi çalışmalarına ilişkin belirtmelik haritaları dosyaya getirtilerek taşınmazın tevzi çalışmaları sırasında hangi vasıfta gösterilmiş olduğunun tespit edilmesi, dava tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek taşınmaz başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi, fenci, ... mühendisi ve arkeolog bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulü ile, 07.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 262,68 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 27,70 metrekare olmak üzere toplam 290,38 metrekarelik alanı davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın 3. Derecede arkeolojik sit alanı olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına oluşan usulü müktesep hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu alanın uzun süredir fasılasız ve nizasız olarak davacı ve murisinin zilyetliğinde
bulunduğu, taşınmaz üzerindeki evin davacı tarafça inşa edildiğinin ve ağaçların davacı tarafça dikildiğinin belirtildiği, davacının zilyetlik süresinde herhangi bir kesinti olmadığı, fen ve arkeolog bilirkişinin raporunda dava konusu alanın 3. dereceden arkeolojik sit alanı olduğunun tespit edildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın davasının kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; keşif sonrası dosyaya sunulan arkeolog bilirkişi raporunda taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunduğunun belirtilmesine karşın, sonrasında alınan ek raporlarda 2. derece arkeolojik sit alan içerisinde olduğu, son alınan raporda ise 3. derece arkeolojik sit alanında yer aldığı belirtilerek, taşınmazın içerisinde bulunduğu sit alanının niteliği hususunda çelişki yaratıldığı halde, raporlar arasındaki söz konusu çelişkiler giderilmemiş; bir arazinin niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olup, bozma ilamında hava fotoğrafı incelemesi yaptırılması gereğine değinildiği halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış; çevresindeki taşınmazların tespitleri 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışmalar gereğince yapıldığından, belirtmelik tutanakları getirtilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tevzi çalışmaları sırasında hangi vasıfta bırakıldığı belirlenmemiş; taşınmaz bölümleri üzerinde yapı bulunduğu halde inşaat mühendisi bilirkişisinden, yapının özelliklerine ve yaşına ilişkin rapor da alınmamış olduğundan bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi Mahkemece için, öncelikle toprak tevzi çalışmalarına ilişkin belirtmelik haritaları dosyaya getirtilerek taşınmazların tevzi çalışmaları sırasında hangi vasıfta gösterilmiş olduğu tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazlara ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgi sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, dava konusu taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile 3 kişilik arkeolog bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, inşaat mühendisi, ziraaat mühendisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazların önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ... mühendisi bilirkişisinden, taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, varsa üzerindeki bitki örtüsünü, ağaçların cinslerini ve yaşlarını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp ne zaman
tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, taşınmazların her yönünden çekilmiş, üzerinde sınırlarının kabaca işaretlendiği renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; arkeolog bilirkişi kurulundan, sit haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle, taşınmazların kaçıncı derece arkeolojik sit alanında bulunduğu konusunda, önceki bilirkişi raporlarının değerlendirilip, aralarındaki çelişkinin giderildiği, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, taşınmazların sit alanına ilişkin harita üzerindeki konumunu da gösterir biçimde keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlettirilmeli; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz üzerindeki yapının özelliklerini ve yaşını açıklayan rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmazların niteliğini, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar- ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.