3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13296 Karar No: 2018/1656 Karar Tarihi: 26.02.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13296 Esas 2018/1656 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/13296 E. , 2018/1656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki İtirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandığını, boşanma davasıyla müşterek çocuk ..."nun velayetinin davalı anneye verilip, daha sonra ... 10. Aile Mahkemesinin 2011/1187 Esas sayılı dosyasıyla anneden alınarak kendisine verildiğini, davalı ile fiilen ayrıldıkları günden beri çocuğun kendisinde kaldığını ve tüm masraflarını karşıladığını, buna rağmen davalının ... . İcra Müdürlüğü"nün 2011/13478 Esas sayılı nafakanın icrası dosyasında çocuk için 5.181,00 TL yersiz nafaka tahsil ettiğini, davalıya yersiz ödenen bu nafakanın iadesi için ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3127 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir Davalı; boşanma davası ile nafakanın bağlandığını, çocuğun davacı baba yanında kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine ve davacının %20 oranında kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine, asıl alacak 5.181,00 TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İİK 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda her ne kadar mahkemece, reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminata karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK. 436/2 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “asıl alacak 5.181,00 TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,"" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.