Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17819
Karar No: 2018/13475
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17819 Esas 2018/13475 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/17819 E.  ,  2018/13475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, ortak mirasbırakanları ...’un çekişme konusu 786 ve 788 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan tapuların iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 788 parsel sayılı taşınmazın ...’e temlik edilmesi üzerine bu parsel yönünden dava tarihindeki bedelin miras payı oranında davalı ...’dan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ..., 788 parsel sayılı taşınmazı mirasbırakandan bedeli karşılığı 1974 yılında satın aldığını, 786 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanla ilgisi olmayıp ...’dan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ..., taşınmazı 85.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, satış bedelinin davalı ...’ın kızının hesabına yatırıldığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dahili davalı ...’in kötüniyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle 786 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil talebinin, 788 parsel sayılı taşınmaz yönünden de bedel talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1922 doğumlu mirasbırakan ...’un 12.04.1992 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı torunu ... ile dava dışı kızı ...’den olma torunu ..., kızı ...’nin eşi ..., çocukları ..., ..., ..., ... ile oğlu ...’in mirasçıları eşi ... ... ile kızı ...’ i bıraktığı anlaşılmaktadır.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu 786 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakana ait iken, 03.09.1981 tarihinde 1454 yevmiye sayılı akit ile davacının annesi ... ’ya satış suretiyle temlik edildiği, ... tarafından da 25.03.1982 tarihinde ...’a devredildiği, ...’ın ölümü ile taşınmazın mirasçısı ...’a intikal ettiği, ... tarafından da 16.11.2005 tarihinde satış suretiyle davalı ...’a devredildiği, çekişme konusu 788 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakan tarafından 02.05.1974 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiği, davalı ... tarafından da yargılama aşamasında 21.02.2014 tarihinde ...’e satış suretiyle devredildiği, mahkemece ...’in davaya dahil edildiği, ...’ın mirasbırakanın kızı ...’nın eşi olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. HMK"nın 190. maddesi ve TMK"nın 6. maddesi hükümleri gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
    Somut olaya gelince, davacı taraf temliklerin muvazaalı olduğu iddiasını kanıtlamış değildir. Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde temliklerin gerçek satış olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı ...’ın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi