21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4660 Karar No: 2017/7219 Karar Tarihi: 03.10.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4660 Esas 2017/7219 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/4660 E. , 2017/7219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafın asıl dava dosyasında 100,00 TL manevi tazminat talep ettiği, buna karşılık birleşen dava dosyasında 30.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, mahkemenin sonuç olarak sigortalı yararına 15.000,00 TL manevi (kaza tarihi olan 17/12/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile) ve 50,00 TL. Manevi ( faiz talebi olmadığından faizsiz olarak) tazminat ödenmesine karar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, manevi tazminatın bölünüp bölünmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu dorultudadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda, davacı tarafın asıl dava dosyasında talep ettikleri manevi tazminat miktarını daha sonra açtıkları birleşen dava dosyasında artırması, sonrasında yerel mahkeme tarafından asıl dava dosyasında talep edilen manevi tazminat miktarlarını aşacak şekilde davacı yararına manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. .../...
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.