Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4274
Karar No: 2016/5293
Karar Tarihi: 22.06.2016

Nitelikli yağma - Tehdit - Hakaret - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/4274 Esas 2016/5293 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2014/4274 E.  ,  2016/5293 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, Tehdit, Hakaret

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik “hakaret” suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;

Sanık hakkında “hakaret” suçundan hükmolunan doğrudan para cezasının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık ... savunmanının temyiz isteğinin, CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

II-Sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;

Olayın polise haber verilmesi üzerine sanık ... yakalandığında, katılanlar ... ve ..."dan yağmaladıkları plakalı motosikletin, nerede olduğu kendisine sorulduğunda, "ndaki bıraktıkları yeri göstermek suretiyle katılanlara iadesini sağlamış ise de; park içerisindeki bahçe bitkilerinin arkasında bulunan motosikletin plakasının üzerinde olmadığı ve arka lastiğinin de patlak olduğu, bu haliyle bırakılan motosikletin yerini polise göstermek suretiyle bulunup, katılanlara teslim edilmesinin kısmi iade niteliğinde olduğu, bu kısmi iade sebebiyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için katılanlara kısmi iadeye rıza gösterip göstermedikleri sorulmadan, 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılması karşı temyiz bulunmadığından; ayrıca uygulamaya göre de, sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 168/3. maddesinin, 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanunun 61. maddesine aykırı davranılmış ise de, sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,

III- Sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Yukarıda açıklandığı şekildeki kısmi iade sebebiyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için katılanlara kısmi iadeye rıza gösterip göstermedikleri sorulmadan, 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a, b, c, d, e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140, 2015/85 esas ve karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine "Sanığın, kasten işlemiş olduğu yağma suçu için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini, mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

IV- Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik “tehdit” suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;

Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.01.2012 tarih ve 2012/125 Esas sayılı iddianamesi ile; "....olaydan sonra çocuk müştekilerin durumu, diğer müşteki ..."in babası ..."a söyledikleri, bunun üzerine ..."ın, kendisine ait numaralı hattan, sanık ..."ın kullanmış olduğu numaralı telefonu aradığında, sanık ..."ın "sen kimsin lan, ananı avradını sinkaf ederim, eceline mi susadın" diyerek tehdit ve hakarette bulunduğu” iddia edilmiş;

Katılan ... da kollukta alınan 12.07.2011 tarihli ifadesinde “.... numaralı hattı aradığında, sanık ..."ın, kendisine “sen kimsin lan, ananı avradını sinkaf ederim, eceline mi susadın" diyerek tehdit ve hakarette bulunduğu” iddia etmiş, ancak mahkemede, 03.10.2012 tarihli celsede ise; “... ben de ..."in telefonunu bilinmeyen numaralardan öğrendim ve aradım, kendisi beni telefonda tehdit etti.” diyerek, tehdit edenin, kolluktaki ifadesinden farklı olarak sanık ... olduğunu belirtmiş,

Bu telefon konuşması esnasında katılan ..."ın yanında bulunan diğer katılanlar ... ve ... da kolluktaki ifadelerinde; “katılan ..."ın, sanık ..."yi telefonla aradığında, ..."nin, ..."a tehdit ve hakarette bulunduğunu” belirtmişler;

TİB"ten getirtilen görüşme kayıtlarına ilişkin bilirkişi ... ..."ın düzenlediği 03.07.2012 tarihli rapor ile; "Katılan ..."ın kullandığı numaralı hattan, suç tarihi olan 11.07.2011 günü, sanık ..."in annesi ... ... adına kayıtlı, ancak sanık ..."nin kullandığı numaralı hattı, saat 23:12:31 itibariyle aradığı ve 38 saniyelik bir görüşme kaydının bulunduğu, bu görüşmeden yaklaşık iki dakika sonra 23:14:09 itibari ile 155 Polis İmdat telefon numarasının arandığı, 23:19:50 ve 23:24:14 itibariyle 155 Polis imdat telefonu ile iki görüşme daha yapıldığı” tespit edilmiş;

Bu tehdit suçlamasına ilişkin sanıkların ise, hiçbir aşamada ayrıntılı bir savunmasının alınmadığı,

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; katılan ... kolluktaki ifadesinde, "kendisini, telefonda tehdit edenin sanık ... olduğunu" ifade etmiş, Mahkemedeki 03.10.2012 tarihli celsede ise; "tehdit edenin sanık ... olduğunu" belirtmiş, katılan ..."ın, telefon konuşması sırasında yanında bulunan oğlu ve yeğeni diğer katılanlar ... ve ... ... de kollukta, “tehdit edenin ... olduğunu” belirtmeleri, telefon konuşmasının da sanık ..."in kullandığı hat ile yapılmış olması, sanık ..."ın da tüm aşamalarda, iddia edilen olaylara ilişkin genel olarak “inkara” dayalı savunmalarda bulunduğundan, sanık ... tarafından gerçekleştirilen ve suç teşkil eden bir eylem olup olmadığı, var ise; bunun hukuki vasıflandırmasının ne olması gerektiği yönünde dosyaya yansıyan iddia, savunma ve delillerin yeterli olup olmadığı noktasında mevcut dosyada yer alan tahkikat eksiklikleri gidermek ve böylece Ceza Muhakemesinin asıl amacı olan maddi gerçeği ortaya çıkarabilmek amacıyla;

Öncelikle katılan ..."ın, telefonda kendisini tehdit ettiğini iddia ettiği kişinin kim olduğu konusunda, aşamalardaki açık çelişkisinin giderilmesi, telefon konuşması sırasında katılan ..."ın yanında bulunan diğer katılanlar ... ... ve ..."in de bu konuyu açıklayıcı ifadelerinin alınması, katılan ..."ın aradığını belirttiği numaralı hattı kullandığı anlaşılan sanık ... de olmak üzere, hakkında katılan ..."a yönelik tehdit suçlamasında bulunulan sanık ..."ın olayla ilgili ayrıntılı savunmalarının alınmasından sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip, hangi delil ve kimlerin beyanlarına niçin üstünlük tanındığı belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanık ..."ın, katılan ..."a yönelik “tehdit” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi