11. Hukuk Dairesi 2016/13415 E. , 2018/4887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/06/2016 tarih ve 2014/534-2016/163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanının kılavuz unsuru ve tescilli ve tanınmış "..." ve "..." esas unsurlu markaları ile aynı ve/veya ayırt edilmeyecek derecede benzer olan davalı şirket tarafından 05 ve 10. sınıfa dahil emtiada tescil ettirmek için yapılan 2012/36412 başvuru nolu "..." ibareli marka tescil başvurusuna karşı yapılan itirazın TPE YİDK"nın 2 kararı ile reddedildiğini, davacının "..." ve "..." esas unsurlu markalarının seri marka oluşturduğunu, ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 16.12.2008 tarih ve 2007/43 E. 2008/334 K.sayılı kararı ile dava konusu "..." markasının davacının "..." ibareli markalarına benzer olduğu, davacının markalarının tanınmış marka olduğunun tespit edildiğini, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK. md.8/5 ve 8/3 gereğince de reddedilmesi gerektiğini, marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline, başvuru markasının hükümsüz sayılmasına, TPE markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının "..." markaları ile diğer davalının "..." markasının ortalama düzeydeki tüketiciler nezdinde karıştırabilecek derecede benzer olmadığını, "..." ibaresi "bağlantı noktası, irtibat" anlamına gelmekte iken, davacının "..." markasının "gelecek, sonraki" gibi anlamlara geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "..." ibareli markalarıyla davalının "..." ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında iltibasın bulunmadığı, davacının bazı markaları ile davalı markası arasında emtia benzerliği olmasına rağmen iltibas oluşmadığından davacı tarafın tanınmışlık iddiasının bu markalar yönünden söz konusu olmadığı, emtia benzerliği olmayanlar yönünden ise davalının marka başvurusuyla davacı markasının tanınmışlığından yararlanacağı, onun markasının itibarına zarar vereceği kanıtlanmadığından 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, 556 sayılı KHK 8/3 ve 8/5 anlamında iltibas oluşmadığı, davalının marka başvurusunu kötüniyetli yaptığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Davacı, “...” ibareli markalarıyla, davalının “...” ibareli marka başvurusu arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, her ne kadar davacıya ait “...” ibareli markalar ile davalıya ait “...” ibareli marka arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekesiyle bilirkişi raporuna istinaden davanın reddine karar verilmiş ise de ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2007/43 Esas numaralı dosyasında taraflar ve markalar işbu dava dosyasından farklı olsa da “...” ve “...” ibareleri benzer görülmüş olup, işbu karar Dairemizin 13.06.2011 tarih, 2009/9881 Esas, 2011/7103 Karar sayılı onama ve 19/01/2012 tarih, 2011/14056 Esas, 2012/365 Karar sayılı karar düzeltme ilamlarıyla kesinleşmiş olmakla “...” ve “...” ibareli markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzerlik bulunduğu kabul edilmiştir. O halde anılan mahkeme kararının işbu dava için güçlü delil teşkil edeceği ve ibareler arasında benzerlik bulunduğu kabul edilerek davalı başvurusuna konu 5.sınıf malların davacının tescilli markalarında bulunduğu göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.