11. Hukuk Dairesi 2016/12660 E. , 2018/4883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2011/29-2013/235 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1 nolu davalı ile arasında 1 nolu davalının üretmiş olduğu sözleşmede belirtilen markalarda elektronik ürünlerin servis hizmetlerinin ... Of ve vs sınırları içerisinde icrası için 1984 tarihinde yetkili servis sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin de içinde bulunduğu yaklaşık 360 kadar servisin 1 nolu davalı ile sözleşmeleri devam ederken 2006 yılı başlarında belirlenen tarihten sonra 2 nolu davalı şirketin servisi olarak faaliyet göstermeleri, 2 nolu davalı ile anlaştıklarını ve bu yönde yetkili servislerinde gerekli hazırlıkları yapmalarının istenildiğini, yeni gelişen duruma göre müvekkilinin yeni personel ve araç gereç aldığını, 2 nolu davalının istekleri doğrultusunda işyerini değiştirdiğini, daha sonra servis hizmetine karşılık kestiği fatura bedellerini 2 nolu davalıdan tahsil ettiğini, yani 2 nolu davalı şirket ile de yetkili servis sözleşmesi kurulduğunu, ancak daha sonra 2 nolu davalı şirketin kurulu sözleşmeyi bozarak, her servisle yazılı sözleşme imzalamayacağını, kendi belirlediği servislerle sözleşme imzalayacağını belirterek bütün ilişkilerini keserek servis hizmetlerine engel olduğunu, müvekkili ile davalılar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin işlemez hale getirildiğini, müvekkilinin haklarının ihlali üzerine noter kanalı ile davalılara ihtarname göndererek müvekkilinin durumunun açıklığa kavuşturulmasını istediğini, ancak davalı tarafın cevabında müvekkilinin haklarının ihlal edilmediği belirtilerek taleplerinin kabul edilmediğini ileri sürerek davalıların sözleşmeye ve hukuka aykırı davranışları nedeniyle uğradığı zararların sözleşmenin devamı umularak yapılan yatırım bedelleri, servis sözleşmesinin süresi bitmeden işlemez hale gelmesi nedeniyle mahrum kalınan gelir, vergi ve SSK borçlarının ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararlar, kat edilen krediler nedeniyle uğranılan zararlar, çalışan personelin sözleşmelerinin davalılar nedeniyle feshinden kaynaklanan zararlar ve her türlü diğer maddi ve manevi zararlarının tazmini için şimdilik 8.000 TL"nin, müvekkilinin uğradığı manevi zararlar için ise 10.000 TL"nin toplam 18.000 TL nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davacının başlangıçta ... A.Ş. yetkili servisi olarak çalıştığını, 2006 yılından sonra ise ... A.Ş."nin elektronik eşya yetkili servis organizasyonunun ... A.Ş. tarafından devralınması sebebiyle yetkili servis sözleşme ilişkisini bir müddet ... A.Ş. ile devam ettirdiğini, ancak iddia edildiğinin aksine, hiçbir tarihte davacıya, ... A.Ş. ile uzun vadeli bir sözleşme ilişkisi içine girdiğinin bildirilmediğini ve
kendisinden belirli bir konsepte hazırlık yapması, personel araç ve gereç yenilemesi veya iyileştirmesi gerekirse yeni bir yer tutulması gibi taleplerde bulunulmadığını, davacının ... A.Ş. tarafından yapmak zorunda bırakıldığını iddia ettiği masraflar hakkındaki taleplerinin tamamen dayanaksız olduğunu, ayrıca 2006 yılında yapılan değerlendirmede, davacının yetkili servis hizmetini iyi çalışma ilkeleri ve müvekkili şirketin tüketici memnuniyeti ve marka imajını koruyacak şekilde yerine getirmek konusunda yetersiz kaldığının görüldüğünü, bunun üzerine elindeki yedek parça stoklarının taraflar arasında mutabık kalınarak fatura fiyatları üzerinden geri alındığını ve davacının yetkili servis sözleşmesinin sona erdirildiğini ve davacının tazminat iddiasına dayanak gösterdiği sözleşmenin devamı ümidiyle yapılan masraflar ve mahrum kalınan gelirlere ilişkin taleplerinin tamamen dayanaksız olduğu gibi, manevi tazminat isteği ve vergi ve sosyal sigorta primi borçları gibi giderlerinin müvekkili şirket tarafından ödenmesi taleplerinin de hiçbir dayanağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; yapılan işin niteliği, oluşan kârın miktarı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre davalının sözleşmeyi feshetmesinden itibaren kalan süre 36 ay olduğundan aylık kazancın 36 ile çarpılması sonucu yoksun kalınan kazanç tutarının 3.335,11 TL olduğu, davacının yoksun kaldığı kazanç tutarı olarak davalıdan bu miktarın tahsilini talep edebileceği, diğer tazminat taleplerinin ve fazlaya ilişkin yoksun kalınan kâra ilişkin tazminat istemlerinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti tarafından davacının 2006, 2007, 2008 yıllarına ait gelirlerinin incelenmesi suretiyle tazminat hesabı yapılmıştır. Ancak 2007 ve 2008 yıllarında servis sözleşmesinin yürürlükte olmadığı açık olup, davacının da bu hususa yönelik itirazları giderilmeksizin servis sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemdeki ortalama gelirinin tespit edilmesi yerine 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait gelirlerinin incelenmesi suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak sonuca ulaşılması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.