11. Ceza Dairesi 2017/11410 E. , 2021/2240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet kararına karşı sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi;
Sanığın yokluğunda verilen kararın sanıkla aynı konutta oturan kardeşi ...’a 19.11.2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde mahkeme ilk tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ikinci kez kararı tebliğe çıkardığı ve sanık müdafinin de 29.04.2016 tarihinde kararı temyiz ettiği görülmüşse de; yapılan ilk tebligatın usulüne uygun olduğu 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 29.04.2016 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından; yasal süresinden sonra yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet kararına karşı sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
CMK"nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendiren mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan tebliğnamedeki sanık ... hakkında bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
C- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden haklarında verilen mahkumiyet kararlarına karşı sanıklar ... ve ...’nun temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Sanıklardan ...’un sanık ...’dan katılan ...’a ait fotoğrafı temin etmesini istediğinin, sanık ...’ın da fotoğrafçı olan sanıklar... ve...’dan katılan ...’ın fotoğrafının lazım olduğunu bildirerek fotoğraf temin ettiğinin, sanıklardan ...’nın daha önce yapılmış planın icrası kapsamında beraat eden sanıklar ... ve ... ile birlikte katılanın hastane girişini yaparak suça konu sahte sağlık raporunu düzenlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık ...’un ...’nın, Irak’ta görülen davayla ilgili bir belge için katılan ...’in fotoğrafını istediğini, damadı olan ...’un da fotoğrafçı olması üzerine kendisinden söz konusu fotoğrafı aldığını; sanık ...’un da, ...’un kendisinden Irak’ta bıçaklanan ...’ın hastane işlemleri için fotoğraf gerektiğini bildirerek kendisinden fotoğraf istediğini; sanık ...’nun, sanık ...’un katılan ...’in bir kadını bıçakladığını hastane işlemleri için fotoğraf lazım olduğunu, kendisinin de akrabası olan ...’a sorarak fotoğrafını ...’a verdiğini beyan etmeleri; sanık ... ve katılan ... arasındaki daha önce yaşanmış bir husumet dolayısıyla Irak’ta gerçekleşen eylem neticesinde Irak Mahkemesi’ne sunulan sahte belge ile ilgili, sanıklar... ve...’nin eylemlerinin fotoğraf temin etmekle sınırlı olduğu, aralarındaki beyanlarda çelişki olmadığı, sanık ...’nın da sahte belge ve fotoğrafla ilgili hiçbir bilgisinin bulunmadığına dair ifadesi karşısında; sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek sahtecilik suçunu işlediklerine dair somut delillerin nelerden ibaret olduğu gerekçeli kararda açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Adli emanetin 2013/439 sırasında kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanması gerine müsaderesine karar verilmesi,
3-Kabule göre;
a)Hüküm tarihi itibari ile sabıkasız olan ve haklarında takdiri indirim uygulanan sanıklar ... ve ... hakkında eylemi nedeniyle CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın bulunup bulunmadığı, objektif ve sübjektif şartlar denetime imkân verecek şekilde tartışılmadan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik CMK"nin 231. maddesinin şartlar oluşmadığından bahisle uygulanmaması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nun temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
04.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.