20. Ceza Dairesi 2019/3935 E. , 2020/2395 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 04/03/2016 tarihli, 2016/16760 soruşturma ve 2016/407 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 22/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği,infazı için 07/04/2016 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 12/04/2016 tarihli ve 2016/1581 DS sayılı çağrı yazısının şüpheliye 03/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 09/05/2016 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kurallar formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, Bursa Devlet Hastanesinin 21/06/2016 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, tedavinin bitiminde müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 26/07/2016 tarihli kararı ile uyarılmasına karar verildiği, 26/07/2016 tarihli uyarı yazısının 03/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 18/08/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verildiği, kapatma kararının tebliğe çıkarıldığı, tebligatın şüphelinin askerde olduğu açıklaması ile iade edildiği, dosyanın 22/08/2016 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, tebligat tarihinde askerlik görevini ifa etmekte olduğu gerekçesiyle savcılık tarafından kararın infazı için yeniden Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce muhtemel terhis tarihi olan 01/08/2017 tarihine kadar infazın durdurulmasına karar verilerek terhis tarihinden itibaren 10 gün içinde müdürlüğe başvurması gerektiğine dair yazının askerlik şubesinde 01/04/2017 tarihinde tutanakla şüpheliye bizzat tebliğ edildiği, terhis edilmesinden sonra müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 25/08/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı kararı ile uyarılmasına karar verildiği, 29/08/2017 tarihli uyarı yazısının 25/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 16/10/2017 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 05/02/2018 tarihli, 2016/16760 soruşturma, 2018/3577 esas ve 2018/2739 sayılı iddianame ile şüphelinin TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4- Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 04/12/2018 tarihli, 2018/199 esas ve 2018/760 sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar sanık hakkında açılan kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın 29/01/2019 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 06/02/2019 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştirildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2016 tarihli ve 2016/16760 soruşturma, 2016/407 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın ihtara karşın yükümlülüklerini ihlâlde ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması neticesinde kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymamakta ısrar etme şartının gerçekleşmediğinden bahisle kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar kamu davasının durmasına dair Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında;
Somut olayda, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 12/04/2016 tarihli ve 2016/1581 DS sayılı çağrı yazısının 03/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 09/05/2016 tarihinde müdürlüğe başvurması üzerine tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin tedavi sonrası müracaat yükümlülüğüne uymaması üzerine anılan Müdürlüğün 26/07/2016 tarihli ve 2016/1581 DS sayılı uyarı yazısının 03/08/2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, şüphelinin 01/09/2019 tarihinde askere sevk işlemi yapıldığından denetim işleminin terhis işleminin sonuna bırakılarak buna ilişkin Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 03/03/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı çağrı yazısının askerlik görevini yapan şüpheliye 01/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, terhis işlemi sonrası müracaat edilmemesi üzerine, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 29/08/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı uyarı yazısının 25/09/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ilgili Müdürlüğe bir kez daha müracaat etmemesi üzerine dosyasının kapatılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece sanığın denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 12/04/2016 tarihli ve 2016/1581 DS sayılı çağrı yazısının 03/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 09/05/2016 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin tedavi sonrası müdürlüğe başvurma yükümlülüğüne uymaması üzerine Müdürlüğün 26/07/2016 tarihli ve 2016/1581 DS sayılı uyarı yazısının 03/08/2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, şüphelinin 01/08/2016 tarihinde askere sevk işlemi yapıldığından denetim işleminin terhis işleminin sonuna bırakılarak buna ilişkin Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 03/03/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı çağrı yazısının askerlik görevini yapan şüpheliye 01/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, terhis işlemi sonrası müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 29/08/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı uyarı yazısının 25/09/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen şüphelinin müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyasının kapatılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığın terhis işlemi sonrası müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 29/08/2017 tarihli ve 2017/600 DS sayılı uyarı yazısının 25/09/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen şüphelinin müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyasının kapatılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapmaması halinde ısrar etmiş sayılacağı konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk uyarıya uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği, mahkemenin durma kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.