15. Ceza Dairesi 2017/194 E. , 2019/405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 158/1-son, 52/4 ve
53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün
açıklanmasının geri bırakılması
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre, muhatabın geçici olarak adreste bulunmaması veya tebellüğden imtina etmesi halinde, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edip tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama durumunda tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesinin gerektiği ve muhatabın adreste hiç oturmadığının veya adresten sürekli ayrıldığının tespiti halinde ise MERNİS adresine 21/2. maddesine göre tebligat yapılabileceği nazara alındığında, 21. madde kapsamında tebligat yapılabilmesi için öncelikle muhatabın MERNİS adresinde oturup oturmadığı, oturuyor ise dağıtım sırasında adreste bulunup bulunmadığı araştırılıp, adreste bulunmama halinde ise sebebi ve adresten geçici ya da sürekli ayrılıp ayrılmadığı hususunun tespitinin gerektiği; sanık ..."ın bilinen en son adresinin aynı zamanda MERNİS adresi olup, yokluğunda verilen hükmün tebliği için bu adrese gönderilen evrakın 22/07/2013 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği olayda; yukarıda açıklanan şekilde herhangi bir işlem yapılmaksızın, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu, sanık ...’ın eski hale getirme talebinin haklı nedenlere dayandığı, temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçelerinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıkların katılandan satın aldıkları çimento karşılığında, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen kişiler tarafından ... Biçim adına sahte kimlik ve belgelerle kurulmuş olan...Matbaacılık İnşaat Orman Ürünleri ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. adına açılan çek hesabına ait 10/07/2006 keşide tarihli, 11.950 TL bedelli sahte çeki verdikleri, çeki sanık ...’ın ciro ettiği, diğer sanık ...’ın ise mal teslimi sırasında çeki katılanın gönderdiği kamyon şoförüne verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılığının ödenmediği anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 158/-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i), (k ) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, adli para cezasının önce 5 gün olarak belirlenip, TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra bulunan 4 gün para cezasının aynı Kanun"un 52/2. maddesi gereğince 80 TL olarak hesaplanmasından sonra, haksız menfaat miktarının 2 katı olan 23.900 TL’ye yükseltilmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkralarından tamamen çıkarılarak, yerine, “Haksız menfaat miktarına göre sanığın 1195 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı kanunun 62. maddesi gereğince cezadan 1/6 oranında indirim yapılarak 995 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 19.900 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.