Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10896
Karar No: 2019/6482
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10896 Esas 2019/6482 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10896 E.  ,  2019/6482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili; davalıların trafik sigortacısı, sürücüsü olduğu aracın aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı gerçekleşen kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi ...’nın vefat ettiğini, davalı sürücünün kazada kusurlu olduğunu, vefat nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ..., ..., ... lehine ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi tazminat ile her davacı için ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketini maddi tazminatla sorumlu tutarak haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ... için 228.356,11 TL"nin sigorta teminatı kapsamında kalan 124.040,00 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen kalan 104.316,11 TL"sinin ise davalı ..."dan, ... için 17.857,44 TL"lik alacağın
    sigorta teminatı kapsamında kalan 9.712,25 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen kalan 8.145,90 TL"sinin ise davalı ..."dan, ... için 75.946,84 TL"nin sigorta teminatı kapsamında kalan 41.247,50 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen kalan 34.699,34 TL"sinin ise davalı ..."dan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili; yetki itirazında bulunarak, kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından müvekkili şirkete başvurusunun olmadığını, bu nedenle temerrüdün söz konusu olmadığını, kazada vefat eden davacılar murisinin araçta yolcu olduğunu ve hatır taşıması olduğunu, bu nedenle tazminat tutarından hatır indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51 ve 52. maddeleri (818 sayılı Yasanın 43 ve 44 maddeleri) dikkate alınarak takdiren % 50 oranında indirim yapılmak sureti ile davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; ... için 114.178,05 TL, ... için 8.928,72 TL, ... için ise 37.973,42 TL olmak üzere toplam 161.080,19 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmolunan bedele davalı gerçek kişi yönünden olay tarihi olan 11/04/2011 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi yönünden ise dava tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, manevi tazminat yönünden; ... için 8.000,00 TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 4.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı gerçek kişiden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, davalı sürücü ile davacılar desteğinin akraba oldukları, desteğin ücret karşılığı olmaksızın taşınması sırasında kazanın meydana geldiği ve sürücünün araç kullanmadan önce alkollü olduğu mahkemenin kabulündedir. Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması ve müterafik kusur bulunduğu kabul edilmiş ise de, tazminattan toplam %50 oranında indirim yapılmıştır. Mahkemece, somut olayda hatır taşıması ve müterafik kusur olduğunun kabulü ile tazminattan indirim yapılması yerinde olmakla birlikte yapılan indirimin oranı Dairemizin yerleşik uygulamaları ve somut olayın özelliklerine göre az olmuştur.
    Bu durumda mahkemece, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle, Dairemiz uygulamaları ile de benimsenen, somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olacak şekilde ayrı ayrı %20 şer oranında indirim yapılması gerekirken, somut olay şartlarına uymayan yüksek oranda indirim yapılması doğru görülmemiştir.
    3-6098 sayılı TBK."nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde,
    kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminat tutarlarının bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi