11. Hukuk Dairesi 2016/12642 E. , 2018/4876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.02.2016 tarih ve 2013/447-2016/91 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Yönetim A.Ş ile yapmış olduğu 05/08/2010 tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle davalılardan sözleşme hükümleri uyarınca alacaklı olduğunu, davalılardan... ve Malz. Tic. A.Ş"nin asıl, diğer davalıların da müşterek ve müteselsil borçlu-kefil olarak ... ... Şubesinin Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca borçluları iken kredilerin ödenmemesi ve bankanın vermiş olduğu teminat mektuplarının ilgili muhatapça nakde dönüştürülmesi üzerine bankaca riskin tasfiyesi ve alacağın tahsili amacıyla yasal takiplerin yapıldığını, bir bütün olarak değerlendirildiğinde Genel Kredi Sözleşmelerinin bankaya vermiş olduğu seçeneklerden bir bölümünü kullanan bankanın riskleriyle birlikte tüm dosyayı müvekkiline temlik eden ... Yönetimine sattığını-devrettiğini, ... Yönetim A.Ş"nin ..."tan dosyayı devralmasından sonra gayri menkul ipoteklerini paraya çevirdiğini ve kredi alacağı ile ilgili bir kısım tahsilat gerçekleştirdiğini, kalan risk ve alacaklarıyla birlikte dosya kapsamındaki tüm haklarını müvekkili ..."a önce 17/05/2010 tarihli alacak satış sözleşmesi yapılarak, sonrasında ise 05/08/2010 tarihinde temlik edildiğini, Genel Kredi Sözleşmesindeki banka hakları ve alacakları için tüm asıl ve kefillere 25/01/2005 tarihinde bankaca ihtarname keşide edilip tebliğ edildiğini, ... Yönetiminin müvekkiline temlik sözleşmesiyle temlik ettiği en önemli haklardan birinin de ihtar keşide edilmiş tüm borçlulara karşı kalan alacağın alacak davası yoluyla talep edilmesi olduğunu, Genel Kredi Sözleşmelerinden doğan seçimlik haklardan biri
olan alacak davasının hem ihtilafın bir bütün olarak değerlendirilmesinde hem de usul ekonomisi açısından elverişli olacağını, ... Yönetim A.Ş"nin yapmış olduğu hesaplamalarda yaklaşık ferileri hariç olmak üzere 7.454,478 TL alacağın mevcut olduğunu, temlik sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmesinin davalılardan talep edildiğini fakat netice alınamadığını, bunun üzerine ... 16. Noterliğinin 30/04/2013 tarih ve 10811 y.nolu ihtarının keşide edildiğini, verilen süre içerisinde ödeme yapılmadığını, verilen cevabi ihtarnamede ise ihtarlarını ve temlik sözleşmelerini karşılar mahiyette bir beyan olmadığını, temlik sözleşmesine konu alacağın bir kısmının takiplerine itiraz edildiğini, bir kısım müşterek müteselsil kefil borçluların cevabi ihtarlarında borçlarının zaman aşımına uğradığına veya bir şekilde sonlandırıldığına dair hukuki gerekçelerinin yasaya ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ...,... vekili, alacağın kaynağının belirtilmediğini, müvekkillerinin davacıya karşı hiçbir borçlarının olmadığını, tebliğ edilen satış sözleşmesi ile müvekkillerinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını ve bu nedenle sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının davaya esas teşkil eden kredi sözleşmelerinin neler olduğunu dava dilekçesinde belirtmediğini, dosyadan müvekkiline tebliğ edilen alacak satış sözleşmesi ile müvekkilinin hiçbir hukuki ve fiili ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların temlikname ile davacıya satılan ... ... Şubesi tarafından kullandırılan ve davacı tarafından davaya dayanak yapılan 7 adet kredi sözleşmesinden dolayı davalıların borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalıların ... ... Şubesinden kullanılan kredinin borçlusu ve kefilleri olduklarını, ... T.A.Ş"nin alacağının dava dışı ... Yönetim A.Ş tarafından temlik alındığını ve kendisinin de bu alacağı ..."den temlik aldığını beyanla alacağın tahsilini talep etmiş; davalılar ise alacağın kaynağının belirtilmediğini, dosyada bulunan alacak satış sözleşmesi ile kendilerinin hiçbir ilgisi olmadığını savunmuşlardır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile ... T.A.Ş"den gelen cevabi yazıya göre, davalıların borçlu ve kefil oldukları sözleşmelerin, alacağın temliki sözleşmesi gereğince ... Yönetim A.Ş"ye teslim edildiği bildirilmiş olup, davacı da bu nedenle gerek rapora itirazında gerekse delilleri meyanında ... Yönetimi A.Ş"nin kayıtlarına dayanmıştır. Bu durumda, davacının ... Yönetimi A.Ş"den temlik aldığı alacağının ispatı yönünden ... Yönetimi A.Ş"nin kayıtlarına dayandığı ve davacının rapora da itiraz ettiği göz önüne alınarak ... Yönetimi A.Ş"de bulunduğu bildirilen kredi borcuna mesnet kredi sözleşmeleri, ekstreler, kat ihtarnameleri vb. belgeler incelenmek suretiyle davalıların borçlu olup olmadıkları tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.