Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42406 Esas 2017/10444 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/42406
Karar No: 2017/10444
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42406 Esas 2017/10444 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/42406 E.  ,  2017/10444 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı avukat, davalının ceza dosyasında vekilliğini üstlendiğini, aralarında yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesinin bulunmadığını, görevini eksiksiz yerine getirdiği halde ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL"nin davalının dava dışı şahıs tarafından zararının giderildiğini beyan ettiği ağır ceza mahkemesi celse tarihi olan 16.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ıslah talebi dikkate alınarak 26.772,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, avukatlık ücretinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Davacı avukat, davalının bir inşaat sözleşmesi nedeniyle dolandırıldığı ve dava dışı şahıs hakkında davacı avukat tarafından davalının vekili olarak suç duyurusunda bulunduğunu ve Ağır Ceza Mahkemesinde davalının vekili olarak görev aldığını, yargılama aşamasında sanık tarafından davalının zararının giderildiğini beyan ederek ıslah dilekçesi ile, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerin dolandırıcılığı suçuna konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri esas alınarak 26.772,00 TL üzerinden talebini ıslah ederek nispî vekalet ücretinin tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır.Vekalet ücretinin belirlenmesinde taraflar arasında sözleşme olup olmadığına göre ayrım yapılmaktadır. Sözleşme var ise 1136 Sayılı Avukatlık Yasasındaki 164.maddesindeki sınırlamalar aşılmamak kaydıyla ücret hesaplanmalı, sözleşme yok ise hukuki yardımın başladığı tarihteki 1136 sayılı yasanın 164/4.maddesindeki düzenleme dikkate alınmalıdır. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 5043 sayılı Yasayla değişik 164/4 maddesinde, "Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır." düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Sözleşmenin bulunmaması durumunda davanın niteliğine bakılmaktadır. Ceza davalarında avukatın hak ettiği vekalet ücreti kanuna bağlı tarifede maktu ücret olarak belirlenmiştir. Öyleyse mahkemece yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen maktu ücret üzerinden avukatın hak ettiği vekâlet ücretinin tespiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde talep gibi davanın kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.