Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/5588 Esas 2016/5278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5588
Karar No: 2016/5278
Karar Tarihi: 21.06.2016

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/5588 Esas 2016/5278 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir yağma suçu davasında, tek görgü tanığı olan ve şikayette bulunan kişinin ifadelerinde çelişkiler olduğu için diğer tanıkların da ifadelerinin alınması gerektiği sonucuna vardı. Mahkeme, eksik soruşturma yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğuna hükmetti ve daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini belirtti. Kararın gerekçesi, delillerin maddi gerçeği ortaya çıkarmak için kullanılan araçlar olduğu, yeterli delilin yokluğunda daha fazla soruşturma yapılması gerektiği ve varsayımların ceza muhakemesinin amacına aykırı olduğudur. Kanun maddeleri olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 218 ve 219. maddeleriyle Ceza Kanunu'nun 141. maddesi referans gösterilmiştir.
6. Ceza Dairesi         2014/5588 E.  ,  2016/5278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Maddi gerçeğe varılacak araçlar ise delillerdir.

    Deliller; tarafların açıklamaları, tanık beyanları, tutanaklar, olay yerinde kalan her türlü iz ve eser olarak belirtilebilir. Delil; bugün akılcı anlayışa göre hakimin kanaati, ispat edilmesi istenen olaylara tahlil ve tetkik ile bütün şartlar ile değerlendirilmesinin mahsulü olacaktır. Maddi gerçeği olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtla ortaya çıkarılması gerekir. Şayet deliller yeterince toplanmamış ise her aşamada bunun ikmalide zorunludur. Varsayımlar ceza muhakemesinin amacına aykırı olur.

    Somut olaya gelince;

    Yakınanın 18.10.2011 tarihli karakolda alınan beyanında, yakınanın yaklaşık bir ay önce ... isimli soy ismini hatırlamadığı bir arkadaşı ile birlikte iken sanığın cep telefonunu kendisinden zorla aldığını ve bulundukları yerden ayrılacağı esnada arkadaşı ..."in sanığa geri gelmesini ve telefona bir şey yapmamasını söylediğini ancak yakınanın 12.03.2013 tarihli beyanında, “telefonu istedi ben de kendisine isteyerek verdim .az ilerledi. daha sonra geri geldi. Ben telefonumu istedim. Ancak vermedi. Aramızda kavga çıktı. Ancak birbirimize vurmadık sadece sözlü tartışma yaşandı. Daha sonra ayrıldık” diyerek önceki beyanını değiştirdiğinin anlaşılması karşısında; yakınanın birbirinden farklı anlatımları nedeniyle olayın tek görgü tanığı olan ve yakınanın ifadesinde belirttiği ... isimli kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilerek olay hakkında tanık sıfatıyla ayrıntılı beyanı alındıktan sonra sonuca göre delillerin bir bütün halinde taktiri ile sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanın temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.