20. Ceza Dairesi 2019/3934 E. , 2020/2394 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2018/758 esas, 2019/110 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/09/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 31/10//2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 09/01/2018 tarihli, 2017/203535 soruşturma,2018/277 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 22/01/2018 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, infazı için 21/02/2018 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin 23/02/2018 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, 23/02/2018 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanede tedavi programına alındığı, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 20/04/2018 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, tedavi süreci tamamlandıktan sonra 10 gün içinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 09/05/2018 tarihli uyarı yazısının müdürlükte elden tebliğ edildiği, 09/05/2018 tarihinde denetim planı hazırlanarak tebliğ edildiği, 13/06/2018 tarihli 1.bireysel görüşmesine katıldığı, 04/07/2018 tarihli 2. bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 09/07/2018 tarihli kararı ile dosyanın ihlalen kapatılmasına karar verildiği, 29/08/2018 tarihinde dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 01/11/2018 tarihli, 2018/209398 soruşturma, 2018/50722 esas ve 2018/41895 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/4-a maddesi delaletiyle TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı,
4-Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli, 2018/758 esas ve 2019/110 sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, “CMK"nın 223/8 maddesi gereğince kamu davasının durmasına, sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına” karar verildiği, kararın 07/05/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/01/2018 tarihli ve 2017/203535 soruşturma, 2018/277 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2018/758 esas, 2019/110 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli kararı ile "..6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan ve ısrar teriminin de içinde yer aldığı değişikliklerin yürürlüğe girdiği, 28/06/2014 tarihinden sonra yapılan infaz işlemlerinde, sanığın, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; bir yıl içinde yükümlülüklerini uyarıya rağmen iki kez ihlal etmesi gerektiğinden, somut olayda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" bu hali ile gerçekleşmediği,..." şeklinde gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre,
Şüpheli hakkında, 31/10/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 09/01/2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak 23/02/2018 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, buna rağmen şüpheli, öncelikle sevk edildiği hastanedeki tedavi sürecinin 20/04/2018 tarihinde tamamlandıktan sonra 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiği halde müracaat etmeyerek ilk yükümlülük ihlalinde bulunduğu ve 07/05/2018 tarihli İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu kararıyla şüphelinin uyarılmasına karar verildiği, buna ilişkin 09/05/2018 tarihinde şüpheliye uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
Ancak şüpheliye 09/05/2018 tarihinde tebliğ edilen uyarma kararına, rehberlik ve iyileştirme programı takvimine rağmen, 04/07/2018 tarihli bireysel görüşmesine katılmadığı, bu durumun 06/07/2018 tarihli ihlal tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı ve şüpheli bu şekilde ikinci kez yükümlülük ihlalinde bulunması üzerine davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verildiği,
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 23/02/2018 tarihinde müracaat etmesi üzerine burada kendisine yükümlülüklerinin yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu madde kullanması halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükçe yapılmış olduğu, ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen, şüphelinin tedavi sürecini tamamladıktan sonra 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiği halde 20/04/2018 tarihinde tedavi sürecini tamamlamış olmasına rağmen belirtilen süre içerisinde müracaat etmeyerek yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesi üzerine, yine yazılı olarak uyarılmasına karar verildiği ve “yeniden yükümlülük ihlali halinde hakkında dava açılacağı” uyarısını içeren bu davetiyenin 09/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bunun da kinci uyarı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak şüphelinin 04/07/2018 tarihinde ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ettiği, bu hali ile 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleştiği anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2018/758 esas, 2019/110 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında, 31/10/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 09/01/2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için 23/02/2018 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurduğu, müdürlükte Yükümlü Ön Bilgilendirme Formunun tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, tedavi süreci tamamlandıktan sonra 10 gün içinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 09/05/2018 tarihli uyarı yazısının müdürlükte elden tebliğ edildiği, 09/05/2018 tarihinde denetim planı hazırlanarak tebliğ edildiği, 13/06/2018 tarihli 1. bireysel görüşmesine katıldığı, 04/07/2018 tarihli 2.bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 09/07/2018 tarihli kararı ile dosyanın ihlalen kapatılmasına karar verildiği, 29/08/2018 tarihinde dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle şüpheli hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığın 20/04/2018 tarihinde tedavi sürecini tamamlamış olmasına rağmen 10 günlük süre içerisinde müdürlüğe başvurmaması üzerine 09/05/2018 tarihinde uyarıldığı, uyarılmasından sonra 13/06/2018 tarihli 1.bireysel görüşmesine katıldığı, 04/07/2018 tarihli 2. bireysel görüşmesine katılmayarak ikinci kez ihlalde bulunması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapmaması halinde ısrar etmiş sayılacağı konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk uyarıya uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği, mahkemenin durma kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2018/758 esas, 2019/110 sayılı kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.