13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22032 Karar No: 2017/10430 Karar Tarihi: 31.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/22032 Esas 2017/10430 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/22032 E. , 2017/10430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının kullandığı kredi borcunu ödemediğini, davalının bankadan kullanmış olduğu önceki araç kredisi nedeniyle verdiği rehin senedinden kullanacağı krediler için doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olduğunu kabul ettiğini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların bazı usulî işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK"nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur. Bu nedenle HMK"da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazılmalıdır. (Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı) Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmayacaktır. Her ne kadar, mahkemece, 12.02.2015 tarihli celsede, davacı tarafa davalıya ait kredi sözleşmelerinin sunulması için ara karar kurulmuşsa da, davacıya verilen süre ve ihtarat HUMK.nun 163.maddesine (Yeni HMK 94.md.) uygun değildir. Hal böyle olunca, davacıya, HUMK.nun 163.maddesine (Yeni HMK 94.md.) uygun olacak ve tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin süre verilmeli, bu süreye uyulmadığı takdirde davacının iddiasının ispatlanamamış sayılacağı açıkça ihtar edilmelidir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek HUMK.nun 163.maddesine(Yeni HMK 94.md.) uygun şekilde ihtaratta bulunulmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı lehine BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.