Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/22010 Esas 2017/10428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22010
Karar No: 2017/10428
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/22010 Esas 2017/10428 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/22010 E.  ,  2017/10428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, hastane işlettiğini, davalı kurumca yapılan araştırmalar neticesinde, dava dışı kişilerin ölüm tarihinden sonra fatura edilen muayene ve tedavi kayıtları tespit edilmesi nedeniyle davalı kurum tarafından 130.000,00 TL cezai işlem uygulandığını, davacı şirketin ihmal ve kusurunun olmadığını, gerekli kontrollerin yapıldığını, bu nedenlerle kesilen cezanın haksız olduğunu ileri sürerek, davacının davalı ile aralarında aktedilen Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesine aykırı hareket etmediğinin ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, işlemin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu, davacının kimlik kontrol etme yükümlülüğüne aykırı davrandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu 19/02/2014 tarihli kurum işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile taraflar arasında varolan sözleşmeye aykırı hareket edilmediğinin ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu 19/02/2014 tarihli kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. 6100 sayılı HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde, taraflar arasında varolan sözleşmeye aykırı hareket edilmediğinin ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi hakkında talepte bulunulduğu halde, mahkemece, emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, anılan yasa hükmü göz ardı edilerek, yazılı şekilde talepten farklı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının ve davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının ve davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.