
Esas No: 2017/3073
Karar No: 2019/394
Karar Tarihi: 05.02.2019
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/3073 Esas 2019/394 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 158/1-g, 168/2, 62, 52, 50 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanıklar hakkında TCK"nın 207/1, 62, 50/1-a, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların iştirak halinde internet üzerinden verdikleri araç jantı satış ilanı ile katılanı kandırdıkları ve telefonla alım satım anlaşması yaptıkları, sanığa verdikleri sahte abonelik sözleşmesi ile oluşturulmuş cep telefonu numarası ve TC kimlik numarası üzerinden kendilerine para gönderildiği halde jantı göndermedikleri gibi, katılana; onu kandırdıklarına dair mesaj attıkları ve atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların ikrar içerikli savunmaları, katılan beyanı, mesaj içerikleri, ATM kamera kayıtları, oluş ve dosya kapsamına göre; sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklara yüklenen eylemin, Yargıtay CGK"nın 16/04/2013 tarih ve 2012/15-1407; 2013/140 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde öngörülen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden saç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafinin ve sanık ..."in atılı suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere dair temyiz taleplerinin incelenmesinde ;
Hükümlerden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanıkların sahte telefon aboneliği sözleşmesine istinaden çıkarılmış hattı kullanarak gerçekleştirdikleri eylemlerinin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfının özel belgede sahtecilik olarak kabulü ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.