13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21393 Karar No: 2017/10420 Karar Tarihi: 31.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/21393 Esas 2017/10420 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/21393 E. , 2017/10420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile arasında 2.700.000 adet yumurta alımı için ihale yapılarak 30.03.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeye uygun taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, yeniden yapılan ihale de işin bir başka şirkete verildiğini, davalının ihale ve işin yerine getirilmesi sürecini uzatarak ihaleye konu malın daha yüksek fiyatla satın alınmasına neden olduğunu, bu nedenle oluşan 53.650,00 TL zararın ihale fesih tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt ( avans ) faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 53.650,00 TL"nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalının sözleşmeye uygun taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle doğan zararın karşılanması için davayı açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 53.650,00 TL"nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki davacı eldeki dava ile, dava konusu alacağın ticari (avans) faizi ile birlikte ödenmesini istemiş olup, mahkemece yasal faize hükmedildiği anlaşılmakta ise de; yeni TTK 19. maddesi (eski TTK 21.madde) hükmü uyarınca tacirin borçlarının da ticari olması asıl olup, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf içinde ticari iş sayıldığı anlaşılmakla, davalı yönünden ticari iş niteliğinde olan davaya konu sözleşme nedeniyle davacının, davalıdan ticari faiz talep edebileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece hükmolunan alacağa, ticari (avans) faizi yürütülmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın, hüküm bölümünün 1.bendinde yer alan "…yasal faizi…." İbarelerinin hükümden çıkarılarak yerine “... ticari avans faizi…” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.